Locke, Berkeley, & Empiricism: Crash Course Philosophy #6

00:09:51
https://www.youtube.com/watch?v=5C-s4JrymKM

Zusammenfassung

TLDRVideo, 17. yüzyıl filozofu René Descartes'ın akılcılık felsefesine karşı deneycilik akımını tanıtır. Descartes'ın 'Cogito ergo sum' ilkesine karşı çıkan deneyci filozoflar, bilginin duyulardan geldiğini savunur. John Locke, bilginin doğuştan gelmediğini ve 'tabula rasa' fikrini savunur. George Berkeley, Locke'un iddialarını sorgulayıp, 'Esse est percepi' (var olmak algılanmaktır) görüşünü öne sürer ve maddesel dünyanın varlığını sorgular. Berkeley, algı olmadan hiçbir şeyin var olamayacağını öne sürer ve Tanrı'nın her şeyi algılayarak varlığını sürdürdüğünü iddia eder. Video, Descartes, Locke ve Berkeley'in farklı görüşlerini karşılaştırır ve felsefi kavramlar üzerinde derinlemesine bir inceleme sunar.

Mitbringsel

  • 🤔 Descartes 'Cogito ergo sum' ifadesiyle akılcılığı savunur.
  • 🔍 Deneycilik, bilginin duyulardan geldiğini savunur.
  • 📝 Locke 'tabula rasa' fikriyle doğuştan gelen bilgiyi reddeder.
  • 🎨 Birincil ve ikincil nitelikler arasındaki fark duyusal algıya dayalıdır.
  • 🙌 Berkeley, var olmanın algılanmak olduğunu savunur.
  • 🌍 Maddesel dünyanın varlığı felsefi bir sorgulamadır.
  • 🧠 Algısal dünya, fiziksel gerçekliğin önüne geçebilir.
  • 🔬 Duyular ve bilimsel yöntem bilgi edinmede önemlidir.
  • 👁️ Dünyanın doğruluğu algılara bağlı olabilir.
  • 🙏 Tanrı, nihai algılayıcı olarak düşünülür.

Zeitleiste

  • 00:00:00 - 00:09:51

    Xwendekar felsefeya Locke û Berkeley û têkiliyên wan di navbera feylekariyê û deneycîtiyê de nîqaş dike. Xwendekar raste ser hevpeyvîna Locke ya pîşesaziyê û mînakên sererast û duyemîn ya taybetmendiyên dîtinî dide. Berkeley bi giranî dîtina wê ev di dawiyê de ku her tişt tê alginkirin û mûçeyên fizîkî hîç tişt ne. Her çend meşa Berkeley bi gelemperî qet jî neafîf bû, lê dîsa jî dîtina dubareya nîqaşên felsefeyê û têkiliyên wan nîşan da.

Mind Map

Mind Map

Häufig gestellte Fragen

  • Deneycilik nedir?

    Deneycilik, bilginin en güvenilir kaynağının duyular olduğuna inanan bir felsefi yaklaşımdır.

  • Locke'a göre 'tabula rasa' ne anlama gelir?

    Locke'a göre 'tabula rasa', insanların doğuştan boş bir levha olarak doğduğu ve tüm bilgilerin deneyimle elde edildiği anlamına gelir.

  • Berkeley'in Esse est percepi görüşü nedir?

    Berkeley'in 'Esse est percepi' görüşü, var olmanın algılanmak olduğunu, yani bir şeyin var olabilmesi için algılanması gerektiğini savunur.

  • Birincil ve ikincil nitelikler arasındaki fark nedir?

    Birincil nitelikler, nesnenin kendisine ait olan, ikincil nitelikler ise algıladığımız, zihinlerimizde var olan özelliklerdir.

  • Locke'un deneycilik görüşü neydi?

    Locke, tüm bilgimizin deneyim aracılığıyla elde edildiğini savundu ve bunun için duyuların önemini vurguladı.

  • Berkeley neden Locke'un nitelik ayrımını eleştirdi?

    Berkeley, Locke'un birincil ve ikincil nitelikler ayrımının tutarsız olduğunu ve her ikisinin de zihinlerimize ait olduğunu savundu.

  • Descartes'ın 'Cogito ergo sum' ifadesi ne anlama gelir?

    'Cogito ergo sum', 'Düşünüyorum, öyleyse varım' anlamına gelir ve Descartes'a göre düşünme, var olmanın kanıtıdır.

Weitere Video-Zusammenfassungen anzeigen

Erhalten Sie sofortigen Zugang zu kostenlosen YouTube-Videozusammenfassungen, die von AI unterstützt werden!
Untertitel
tr
Automatisches Blättern:
  • 00:00:03
    Crash Course Felsefe size Squarespace tarafından ulaştırılmıştır.
  • 00:00:06
    Squarespace: tutkularınızı dünya ile paylaşın.
  • 00:00:08
    Bu dersin sonunda, bu elmanın gerçek olup olmadığını sorgulamanıza neden olabilirim.
  • 00:00:12
    Yapamayacağımı mı düşünüyorsun? Bana yalnızca on dakika verin. Sizin, benim
  • 00:00:16
    fiziksel birer nesne olup olmadığımız konusunda edişelenmenizi sağlayabilirim.
  • 00:00:18
    Ve aynısı tüm bu şeyler için geçerli, bilgisayarınız, kameranın arkasındaki Nick! Ve.. sen!
  • 00:00:23
    Nasıl mı? Deneyciliğin [Emprisizm] gücünü kullanarak.
  • 00:00:27
    [Tema Müziği]
  • 00:00:37
    En son, 17. yüzyıl filozofu René Descartes'ı öğrenmiştik, ve elma sepetiyle nasıl tüm inanç sistemini
  • 00:00:42
    altüst ettiğini, ve radikal bir şüpheciliğe (skeptisizm) dönüştürdüğünü görmüştük, sırf
  • 00:00:46
    şu inanca ulaşmak için: Cogito ergo sum - Düşünüyorum, öyleyse varım.
  • 00:00:51
    Bu fikir -düşünüyor olduğu gerçeği- daha doğrusu, şüphe duyduğu gerçeği
  • 00:00:56
    -- güvenebileceği diğer inançları teker teker inşa etmesini sağladı.
  • 00:01:00
    Ancak sonunda, Descartes'ın ulaştığı inançların, entellektüel elma sepetine
  • 00:01:04
    konulurken, çoğu maddi olmayan dünya ile alakalıydı.
  • 00:01:07
    Mesela, düşünen bir şey olarak var olduğuna inanabileceği kararına vardı.
  • 00:01:12
    Ve Tanrı'nın var olduğuna inandı.
  • 00:01:13
    Nihai olarak, bazı düşüncelerimizin doğruluklarını garanti edecek şekilde
  • 00:01:18
    açık ve ayrık olduğu sonucuna vardı.
  • 00:01:20
    Ama, bir çok filozof buna katılmadı. Tek başına düşünmenin yeterli olmadığını savundular.
  • 00:01:24
    Örneğin, sırf düşünüyorsunuz diye, bu düşüncelerinizin güvenilir bir şekilde
  • 00:01:29
    maddi olana karşılık geleceği anlamına gelmez.
  • 00:01:31
    Basitçe, Descartes'ın felsefi karşıtları Cogito'nun bir çıkmaz sokak olduğunu düşündüler.
  • 00:01:35
    Böylece, gerçekliğin doğasına ve doğruya en güvenilir şekilde nasıl ulaşabileceğimize dair
  • 00:01:39
    iki farklı anlayışta ayrılık görmeye başlıyoruz. İkisi de aralıksız bir sorgulama olan
  • 00:01:43
    şüpheciliğin sorularına verilen cevaplardı. Bir tarafta, rasyonalizm (akılcılık) vardı.
  • 00:01:47
    Öbüründe ise: Deneycililk (empirisizm).
  • 00:01:49
    Descartes, ondan önceki Plato gibi, aklın hayranıydı. Şüphecilik ile, akılcılık aracılığıyla tanıştı.
  • 00:01:54
    Hayattaki en gerçek şeylerin fikirler olduğuna inandı - saf akıl aracılığıyla bilinebilecek önermeler.
  • 00:02:00
    Ddaha önce konuştuğumuz Tümdengelimsel doğrular, bu kategoriye girer. Ve matematiksel doğrular da.
  • 00:02:05
    Buna karşılık, deneycilik, bilginin en güvenilir kaynağının
  • 00:02:09
    aklımız ya da akıl yürütmemiz olduğu değil, duyularımız olduğuna dayanır.
  • 00:02:13
    Elbette şeyleri, tümdengelim ve basit mantık aracılığıyla bilebiliriz.
  • 00:02:16
    Ancak bizi gerçekten doğruya ulaştıran, ya da en azından buna en fazla yardımcı olan şeyler,
  • 00:02:21
    tümevarım ve bilimsel yöntem gibi şeylerdir - maddi dünya hakkında bir şeyler söyleyen düşünme yolları.
  • 00:02:26
    Muhtemelen bu iki cephenin filozofları arasındaki en bilinen ayrışma
  • 00:02:30
    Plato ve Aristotales arasında yaşam boyu süren tartışmadır.
  • 00:02:33
    Plato gerçeğin maddi olmayan İdeler dünyasında bulunduğuna ikna olmuşken, Aristotales'in
  • 00:02:37
    dikkati, sımsıkı dünyamıza odaklanmıştı.
  • 00:02:39
    Peki ya Descartes'ın dönemi? Eğer o, derin-düşünceli filozofların ilki ise,
  • 00:02:43
    -akılcı düşüncenin canlı bir örneği- o halde onun karşıtı
  • 00:02:48
    17. yüzyıl İngiliz düşünürü John Locke'dur. Doğduğu yer burasıdır.
  • 00:02:51
    Locke, hepimizin 'tabula rasa' ya da bir 'boş levha' olarak doğduğumuzu düşündü.
  • 00:02:55
    Tüm bilginin deneyim aracılığıyla elde edildiğini savundu.
  • 00:02:58
    Doğuştan gelen fikirler kavramını reddetti - önceden yüklenmiş bilgiler ile doğduğumuz görüşü,
  • 00:03:02
    örneğin neyin iyi ve neyin kötü olduğu, ya da Tanrı'nın doğasının ne olduğu gibi...
  • 00:03:06
    Locke hiç bir şey bilmeden doğduğumuzu,
  • 00:03:08
    ve bunun yerine, tüm bilgimiz duyu verisi aracılığıyla elde edildiğini düşündü
  • 00:03:12
    Ancak Locke'un Descartes'a katıldığı bir nokta, sırf duyularımız bize bir şey söylüyor diye, bunun
  • 00:03:16
    onlara güvenebileceğimiz anlamına gelmediği fikrine katılmasıydı.
  • 00:03:19
    Sonuçta, bazen duyularınız size yanlış bilgi verir, esasında orada olmayan
  • 00:03:22
    bir şeyi gördüğünüzü ya da duyduğunuzu sandığınızda olduğu gibi.
  • 00:03:24
    Descartes'ın buna cevabı, elbette, tüm duyu deneyimlerini bilginin güvenilir olmayan
  • 00:03:29
    bir kaynağı olarak öylece atmamızdı.
  • 00:03:30
    Ancak Locke bu kadar öteye gitmedi. Bunun yerine, duyuların dış dünyayı düzgünce
  • 00:03:34
    yansıtıp yansıtmadığını anlamak için, şeylerin birincil ve ikincil nitelikleri
  • 00:03:39
    dediği şeyler arasında ayrım yaptı.
  • 00:03:41
    Birincil nitelikler fiziksel nesnelerin kendiliğinden sahip olduğu niteliklerdir. Zihnimizde
  • 00:03:45
    değillerdir, diye savundu Locke - gerçekten maddededirler. Bu birincil nitelikler
  • 00:03:50
    katılık gibi şeyleri içerir - yoğunluk, ağırlık ve bir objenin kütlesi. Ve ayrıca uzam,
  • 00:03:54
    belirli bir şeyin sahip olduğu uzunluk, derinlik ve genişlik. Ayrıca şekli yani nesnenin biçimini
  • 00:03:59
    ayrıca hareketliliği, yani durgun halde mi yoksa hareket halinde mi olduğunu da dahil etti.
  • 00:04:04
    Yani birincil nitelikler, Locke'a göre şeyin kendisine aittir.
  • 00:04:08
    Bu elmayı düşünün. Belki 150 gram ağırlığındadır, avucumun boyutunda, yuvarlağımsı, biraz narin ama
  • 00:04:14
    sağlam, ve şu an havada hareket ediyor.
  • 00:04:17
    Bunlar birincil niteliklerdir.
  • 00:04:19
    Ancak ikincil nitelikleri de vardır.
  • 00:04:20
    Ve Locke'un standartlarıyla, bunlar gerçek değildir. En azından objektif, kabul görmüş biçimde değil.
  • 00:04:25
    Sadece zihinlerimizdedir. Ancak zihnimize birincil nitelikler aracılığıyla ulaşırlar.
  • 00:04:29
    Renk, tat, doku, koku ve ses gibi şeylerden bahsediyorum.
  • 00:04:33
    Bu elmanın ikincil nitelikleri rengi, tadının ve kokusunun nasıl olduğu
  • 00:04:37
    ve elimde nasıl hissettirdiğidir. Hatta ısırdığımda çıkardığı sestir.
  • 00:04:42
    Locke, birincil ve ikincil nitelikler arasındaki ayrımın,
  • 00:04:46
    dış dünyayı algımızdaki farklılıkların nedeni olduğunu düşünüyordu.
  • 00:04:49
    Mesela, bu elmayı çeşitli şekillerde ölçebiliriz ve hepsi birincil niteliklerini kabul eder,
  • 00:04:54
    Ancak ikincil nitelikleri şüphesiz bazı tartışmalara yol açacaktır.
  • 00:04:57
    Gerçekten kırmızı mı Tam olarak nasıl bir kırmızı? Kardinal kırmızısı mı yoksa karmen kırmızı mı?
  • 00:05:02
    Tepesi koyu mor gibi - yoksa koyu pembe mi?
  • 00:05:05
    Ya sesi? Çıtırtı mı, yoksa kütürtü mü? Elma sesi gibi işte.
  • 00:05:10
    Tüm bunları sabaha kadar tartışabiliriz.
  • 00:05:13
    Ancak eğer birincil nitelikler konusunda anlaşamıyorsak - birimiz hatalıyız demektir. Çünkü birincil
  • 00:05:18
    niteliklerin sizinle veya benimle bir ilgisi yoktur. Tamamen nesnenin kendisiyle ilgilidir.
  • 00:05:23
    Locke'un akıl yürütmesi basit, hatta şıktı; birkaç basit kavram ile birçok şeyi açıklama
  • 00:05:28
    kapasitesi vardı. Bu nedenle pek çok kişiyi etkiledi.
  • 00:05:32
    Derinlemesine etkilenen kişilerden biri de İrlandalı filozof George Berkeley'di
  • 00:05:36
    Locke'un deneyciliğinden etkilenmiş ve son derece ciddiye almıştı - o kadar ki
  • 00:05:41
    Locke'un mantığını, ona karşı kullanmaya kadar götürdü.
  • 00:05:44
    Temel olarak, tüm algı sürecini, herhangi bir şeyin gerçekten var olup olmadığından emin
  • 00:05:48
    olamayacak kadar parçalayıp, deneyciliği mantıksal sonucuna vardırdı.
  • 00:05:53
    Berkeley, Locke'un birincil ve ikincil nitelikler arasındaki ayrımını incelemekte başladı.
  • 00:05:57
    Örneğin, tekrar bu elmayı düşünelim. Şeklini nasıl biliyoruz?
  • 00:06:01
    Locke'a göre elmanın şekli birincil bir nitelikti ve doğrudan algılanabilirdi.
  • 00:06:04
    Ancak Berkeley, bir nesnenin birtakım niteliklerini, diğerlerini tamamen göz ardı ederek algılamadığımıza
  • 00:06:09
    dikkat çekti. Örneğin, elmanın şeklini, aynı anda rengini de algılamadan algılayamazsınız.
  • 00:06:13
    Yani, birincil niteliklerin hiçbirini,
  • 00:06:17
    ikinci nitelikleri de algılamadan algılayamayız.
  • 00:06:19
    Bir elmayı renk olmadan göremeyiz, dokusunu hissetmeden dokunamayız.
  • 00:06:23
    Aslına bakarsanız, birincil nitelikleri anlamak için
  • 00:06:26
    ikincilleri göz ardı ederseniz, elinizde elma kalmaz.
  • 00:06:29
    Deneyin: Gözlerinizi kapatın ve yalnızca birincil nitelikleri olan bir elma hayal edin - yani belli
  • 00:06:33
    bir şekli ve boyutu olsun, ama rengi, dokusu ve tadı olmasın.
  • 00:06:38
    Mümkün değil.
  • 00:06:38
    Renk olmadan düşünmeye çalışın - ama gerçekte muhtemelen
  • 00:06:42
    siyah, beyaz ya da saydam olarak (yani arkasında duran şeyin renginde) hayal ediyorsunuz.
  • 00:06:45
    Ve dokusu olmadan hayal etmeye çalışırsanız, yine de bir dokusu olacağını fark edersiniz -
  • 00:06:48
    bu doku pürüzsüzdür yalnızca .
  • 00:06:50
    Unutmayın: Locke, ikincil nitelikleri nesnel gerçekliği olmadığını, yalnızca
  • 00:06:54
    öznel olarak algılanabileceklerini ileri sürmüştü. Ancak Berkeley bunların birbirinden ayrılmaz
  • 00:06:59
    olduğunu görstedi - biri olmadan diğeri de olmaz,
  • 00:07:01
    yani birincil nitelikler de gerçek olamaz. Bunlar da yalnızca zhininizin
  • 00:07:06
    vardığı sonuçlardır.
  • 00:07:08
    Bu, Berkeley'i ürkücütü bir sonuca götürdü: Madde diye bir şey yoktur.
  • 00:07:13
    Olamaz! Yalnızca algılar vardır.
  • 00:07:16
    Berkeley'in ünlü savı -onun cogito ergo sum versiyonu- şu şekildedir:
  • 00:07:20
    Esse est percepi: 'Var olmak algılanmaktır'.
  • 00:07:23
    Ona göre, nesneler yoktur, yalnızca algılayanlar vardır -hatta bu durumda bile, algılayanların
  • 00:07:28
    kendilerinin bir fiziksel biçimleri yoktur. Onlar yalnızca, olmayan şeyleri algılayan,
  • 00:07:34
    bedensiz zihinlerdir.
  • 00:07:36
    Düşününce, biraz korkunç geliyor.
  • 00:07:38
    Berkeley'in senaryosunda, hepimiz düşünceden başka bir şey olmayan bir dünyada sürükleniyoruz.
  • 00:07:42
    Korkutucu olan tarafı ise, eğer her şey algıdan ibaretse, algı
  • 00:07:45
    algı yok olduğunda, geriye hiçbir şey kalamayacağıdır.
  • 00:07:49
    Bu yüzden tanrı aşkına bilgisayarın başından kalkmayın, beni algılamayı
  • 00:07:52
    bırakızsanız yoksa yok olurum!
  • 00:07:55
    Peki ama ya ben umurunuzda değilsem? Yine de, uyumasanız
  • 00:07:58
    iyi edersiniz, yoksa yok olursunuz. Çünkü uyurken
  • 00:08:01
    kendinizi algılayamazsınız! Uykuda var olmaya devam etmenizin tek yolu,
  • 00:08:05
    bir arkadaşınızın sizi izlemesi, ki muhtemelen bu tuhaf bir durum olduğu için uyuyamazsınız da.
  • 00:08:11
    Her halükârda, arkadaşınız gözünü kırptığı anda gittiniz!
  • 00:08:13
    Bu nedenle Berkeley, en sonunda, bizim -ve her şeyin-
  • 00:08:17
    hiçliğe karışmasına engel olan tek bir şey olduğuna karar verdi.
  • 00:08:19
    Tanrı. Berkeley, Tanrının, Nihai Algılayıcı olduğunu düşünüyordu.
  • 00:08:23
    Tanrı gözünü kırpmadan izliyor ve var olan nesnelerin, biz onları algılamazken yok olmasını engelliyordu
  • 00:08:29
    Berkeleyin düşüncesinin kötü tarafı, aşağı yukarı hepimizin yanlış olduğunu düşünmemiz.
  • 00:08:33
    Pek azımız fiziksel dünyaya olan inancımızı terk etmeyi isteriz - kim bakarsa baksın.
  • 00:08:38
    Bizler, duyusal hayvanlarız. Bizim, bu elmanın var olmasına ihtiyacımız var.
  • 00:08:41
    Gelecek sefer, bilgiler dünyasında bir yan yola sapacağız ve sonra,
  • 00:08:45
    8. bölümde Karl Popper fiziksel dünyayı bize geri verebilecek mi, göreceğiz.
  • 00:08:49
    Bugün, kuşkuculuğa bir tepki olan deneyciliği gördük. John Locke ve
  • 00:08:53
    ona ait birincil ve ikincil niteliklerden bahsettik ve George Berkeley'in
  • 00:08:58
    neden bu ayrımın en nihayetinde çöktüğünü düşündüğünü gördük -ve bize kelimenin
  • 00:09:02
    gerçek anlamıyla zihinler, fikirler ve algılardan başka bir şey kalmadığını...
  • 00:09:06
    Crash Course Philosophy'nin (Hızlandırılmış Felsefe Kursu) bu bölümü Squarespace sayesinde mümkün oldu.
  • 00:09:10
    Squarespace web sitesi, blog veya çevrimiçi mağaza ve fikirlerinizi üretmek için bir yoldur. Squarespace
  • 00:09:14
    kullanıcı dostu bir arayüz sağlar, hazır temalar ve 24/7 müşteri desteği.
  • 00:09:20
    quarespace'i squarespace.com/crashcourse'da özel bir teklife deneyin.
  • 00:09:23
    Crash Course Philosophy, PBS Digital studios ortaklığıyla üretilir. Onların kanalına..
  • 00:09:27
    gidip Idea Channel, The Art Assignment ve Gross Science gibi muhteşem şovları inceleyebilirsiniz.
  • 00:09:32
    Crash Course"un bu bölümü Doktor Cheryl C. Kinney Crash Course Studio'da çekilmiştir.
  • 00:09:35
    Bu videoya bu harika insanlar ve grafik ekibimiz Thought Cafe yardımcı olmuşlardır.
Tags
  • Deneycilik
  • Akılcılık
  • Descartes
  • Locke
  • Berkeley
  • Felsefe
  • Algı
  • Tabula Rasa
  • Cogito Ergo Sum
  • Esse est percepi