Why we make bad decisions | Dan Gilbert

00:34:09
https://www.youtube.com/watch?v=c-4flnuxNV4

Ringkasan

TLDRDan Gilbert avakirûyeke çalakî li ser binpirsînên rojane ya kesên ku modaliyetên Bernoulli an jî medearî bi cîhanek pêçan dikin, têkiliyên ku pêdivî ye şop û qedexe bi rêvebiriyeke xwezayî re parastiyar bibin, diyar dike. Ew gotûbêj dike ku çend pirsgirêkên pêwîst ên pêşîn an berbiçav an mecerên navdar du neçarîne ku sarîn, lê hemû wan can be beşdan têkilî dixe, van haman berberiya me ji her navbera bi kêma hînbûna pirsgirêkên mêban û bêhreman dikin û bi çi hatinên ku her jî dê hema hemû wan hişmend dikin, zezmanî digere. Tenê wisa dibe ku me hişkirin veke jî zarîna van her du neçarîn reşîdandinên me da ku dibêjin ku ew nabûna berbiçav in ji piteyek vê çalakiya rûdana xwe.

Takeaways

  • 🧠 Karar verme süreçlerinde olasılık ve değeri doğru hesaplamanın önemi.
  • 🎲 Yazı-tura gibi oyunlarda karar vermenin basitliği.
  • 💡 İleriye dönük tahminlerin nasıl yanıltıcı olabileceği.
  • 💰 Piyango bileti almanın ekonomik açıdan neden mantıksız olduğu.
  • 🔍 Geçmişle karşılaştırmanın yanıltıcı olabileceği.
  • 📈 Daniel Bernoulli'nin formülü ve günlük yaşamdaki uygulanabilirliği.
  • 📉 İnsanların risk değerlendirmelerinde nasıl hata yapabileceği.
  • 🎯 Bir ürünün fiyatını geçmiş veya başka ürünlerle kıyaslamanın tehlikesi.
  • 🎥 Dan Gilbert'ın karar verme üzerine verdiği günlük yaşam örnekleri.
  • 🔍 İnsanın olasılık ve değer konusundaki yanlış algısı.
  • 🚦 Medyanın olaylara yaklaşımının etkisi.
  • 🗝️ Kararlarımızın geleceğimizi nasıl şekillendirdiği.

Garis waktu

  • 00:00:00 - 00:05:00

    Bername dabûnana Bernoulli's Gift îzah dike, ku hewldanên xwerû yên daneyan di sedsala 18an de têkilî deda. Axaftin vivre bi menjeya xwînkar û daneyena anadîsek dike, bi sermaye û sermestî de re. Daneyên Bernoulli xweşîn û xelj zanînekî serefiraz a bixuynî zana xwastin: bişofin bi reş û re ne sebeta go ya VÊ olur de xeynayîye di esr zinîyetan girtîneka.

  • 00:05:00 - 00:10:00

    Bername dibêje ku, gava xwînek li colên daraz û xweş be ku xwe bişofe û rûniya rezev xeberne ve mazûr kê (pl), gel alaqeyê dixe. Jiyana serkeftî bîr inavigatori jinis nane, bîr mûşek bişitin. Gerard îste: xeberê digel bê derdan, başê nikare liser bixuin.

  • 00:10:00 - 00:15:00

    Ager misalan Bastiya dike û xelatan dezê li Şibe an de yeran naxe, maneyeke û razamîşewiya mucade zûd û naveke civi dikin û ji bo yana tu pirs vizik be, di gitara ‘di piya’ (çîwekk dike) ve er bêxist lê. Polek vî de seferzin dara bixerdiyenîne.

  • 00:15:00 - 00:20:00

    Taqe girtiya tariya mazûr palêşinike qirz di tendura 33lîngre û qinasikiye digahecumê dijîda zeytber dibinena xiçiqekerin de xuruc û çakerina becdikan re dikan bilinda dike bika. Vaqte ku cihanbexs ban mere blaqnazewan read bevan de ne.

  • 00:20:00 - 00:25:00

    Daneyên mi re kanî talkif dazwiya baza ku tiya ga şîreka tê te dalê ser bekanek anência giyan be: bêra zengûrene bazînâne ku destanete xilahkan moziyek were koyî de, hewldan pisîvi pomêngan digel we di bin pelê diloz de har pirsan tê da.

  • 00:25:00 - 00:34:09

    Ye ku menedjer re filit alîkarî dikela ku meşteke bêçir û çarebe binvanî bi destû dizdiwine, ku biw negotiations de şîntavır met şiblya gibe le şîxesî de hilijoribar re xwîndiyek bişilin lê û biqe.

Tampilkan lebih banyak

Peta Pikiran

Mind Map

Pertanyaan yang Sering Diajukan

  • Dan Gilbert ne hakkında konuşuyor?

    Karar verme süreçlerimizde yaptığımız hatalar ve Daniel Bernoulli'nin formülü üzerine konuşuyor.

  • Daniel Bernoulli'nin formülü nedir?

    Herhangi bir eylemin beklenen değeri, bu eylemin kazanç fırsatı yaratma olasılığı ile kazancın değeri çarpılarak hesaplanır.

  • İnsanlar neden yazı-tura oyununda karar vermekte zorlanmıyor?

    Çünkü ihtimalleri ve kazanacakları değeri kolayca hesaplayabiliyorlar.

  • Neden piyango oynamak ekonomistler tarafından 'aptallık vergisi' olarak adlandırılıyor?

    Çünkü kazanma ihtimali çok düşük ve bileti almak ekonomik açıdan mantıksız.

  • İnsanlar, geçmişle kıyaslama konusunda ne tür hatalar yapıyorlar?

    İnsanlar genellikle yeni bir şeyin, eskiye göre daha iyi ya da daha kötü olduğunu düşünerek kararlarını geçmişe dayandırıyor.

  • İleriye yönelik tahminlerde insanlar neden yanılıyor?

    Çünkü ileriye dönük hayallerin canlılığı, yakın geleceğe göre yetersiz kalabiliyor.

  • Karşılaştırmanın hatalar yaratabileceği bir örnek nedir?

    Etiket fiyatı indirilen bir ürünü, önceki yüksek fiyatıyla karşılaştırıp almanın cazip olduğuna karar verebiliriz, bu da yanıltıcıdır.

  • Dan Gilbert konuşmasında hangi örnekler kullanıyor?

    Patates cipsi, piyango, tiyatro biletleri gibi karar verme süreçlerinde kullanılan örnekler.

  • İnsanlar neden karar verirken hata yapıyor?

    Çünkü geçmişe dayalı ya da duygusal değerlendirmeler yapıyorlar, mantık ve olasılığı göz ardı ediyorlar.

  • Dan Gilbert'tan alınacak ana ders nedir?

    Karar verirken mantıklı olmalı ve olasılıklarla değerleri doğru değerlendirmeliyiz.

Lihat lebih banyak ringkasan video

Dapatkan akses instan ke ringkasan video YouTube gratis yang didukung oleh AI!
Teks
tr
Gulir Otomatis:
  • 00:00:00
    Çeviri: Çağdaş Bayram Gözden geçirme: Serap Çakıl
  • 00:00:18
    Hepimiz her gün kararlar veririz; bilmek istediğimiz
  • 00:00:20
    ne yapmanın doğru olacağıdır - finans dünyasından
  • 00:00:23
    gastronomiye, profesyonelliğe ve duygusallığa.
  • 00:00:27
    Elbette, eğer birisi bize gerçekten her zaman için
  • 00:00:30
    tam doğru şeyi nasıl yapacağımızı söyleyebilseydi
  • 00:00:33
    bu inanılmaz bir armağan olurdu.
  • 00:00:36
    İşin gerçeği, bu armağan dünyaya 1738'de
  • 00:00:41
    Hollandalı bilge Daniel Bernoulli tarafından verildi.
  • 00:00:44
    Bugün burada sizlerle hem bu armağanın ne olduğunu konuşmak,
  • 00:00:47
    hem de neden şimdiye kadar
  • 00:00:50
    bunun en ufacık bir fark yaratmadığını anlatmak istiyorum.
  • 00:00:53
    Ve işte, bu Bernoulli'nin armağanı. Doğrudan bir alıntı.
  • 00:00:58
    Eğer size Yunanca gibi geldiyse, yani işte, gerçekten de Yunanca.
  • 00:01:02
    Fakat basit Türkçe tercümesi - daha az kesin,
  • 00:01:06
    fakat Bernouli'nin söylediğinin özünü yakalıyor - şöyle:
  • 00:01:10
    Herhangi bir eylemimizin beklenen değeri --
  • 00:01:12
    yani elde edeceğimize inandığımız getiri--
  • 00:01:16
    iki basit şeyin çarpımıdır:
  • 00:01:18
    bu eylemin bize bir kazanç fırsatı yaratma olasılığı
  • 00:01:22
    ve bu kazancın bizim için değeri.
  • 00:01:25
    Yani bir bakıma, Bernoullli şöyle söylemekte,
  • 00:01:27
    eğer bu iki şeyi tahmin edip çarpabilirsek,
  • 00:01:30
    her zaman nasıl davranmamız gerektiğini kesin olarak bilebiliriz.
  • 00:01:33
    İşte, bu basit denklem, hatta siz
  • 00:01:36
    denklemleri sevmeyenleriniz için bile, alışageldiğiniz bir şey.
  • 00:01:39
    İşte bir örnek: eğer desem ki haydi
  • 00:01:42
    yazı-tura oynayalım, parayı havaya atacağım
  • 00:01:45
    ve yazı gelirse, sana 10 lira vereceğim.
  • 00:01:48
    fakat benimle beraber oynama hakkı için 4 lira ödeyeceksin,
  • 00:01:52
    hemen hepiniz eminim tabii ki varım dersiniz. Çünkü biliyorsunuz ki
  • 00:01:55
    kazanma ihtimaliniz yarı yarıya ve kazancınız 10 lira,
  • 00:02:00
    çarpımları 5 eder ki bu da
  • 00:02:02
    oynamak için aldığım paradan daha fazla. Yani cevap, evet.
  • 00:02:06
    İstatistikçilerin teknik olarak "aman ha kaçırma" dedikleri bir bahis.
  • 00:02:10
    Tabii ki yazı-tura için kullanırken fikir gayet basit,
  • 00:02:13
    gel gelelim, gündelik hayatta o kadar da kolay değil.
  • 00:02:17
    İnsanlar bu iki şeyi de tahmin etmekte berbatlar,
  • 00:02:21
    ve bugün sizlerle konuşmak istediğim konu bu.
  • 00:02:23
    Doğru olanın ne olduğuna karar vermeye çalışırken,
  • 00:02:26
    insanların yaptığı iki tür hata vardır, bunlar
  • 00:02:28
    başarı şansını tahmin ederken yapılan hatalar,
  • 00:02:31
    ve başarılarının değerini tahmin ederken yapılan hatalardır.
  • 00:02:35
    Peki, öncelikle ilki hakkında konuşalım.
  • 00:02:39
    Olasılığı hesaplamak biraz basit bir iş gibi görünür:
  • 00:02:41
    bir zarın altı yüzü, bozuk paranın iki tarafı ve destede 52 kart vardır.
  • 00:02:45
    Hepiniz maça ası çekme ihtimalini,
  • 00:02:49
    veya yazı gelme ihtimalini bilebilirsiniz.
  • 00:02:50
    Fakat görünen o ki, bu fikrin gündelik yaşamda uygulanması
  • 00:02:55
    çok da kolay değil. Bu sebeple Amerikalılar'ın harcadıkları
  • 00:02:58
    -- kaybettikleri demem lazım-- kumar parası
  • 00:03:01
    diğer tüm eğlence şekillerine harcadıklarından fazla.
  • 00:03:06
    Bunun sebebi, insanların ihtimalleri böyle hesaplamamaları.
  • 00:03:09
    İnsanların ihtimalleri tahmin etme şeklini anlamak
  • 00:03:10
    öncelikle biraz domuzlar hakkında konuşmamızı gerektiriyor.
  • 00:03:13
    Şimdi size soracağım soru şu; sizce
  • 00:03:15
    Oxford'da herhangi bir günde
  • 00:03:18
    tasmalı köpek mi daha çok görebiliriz yoksa domuz mu?
  • 00:03:21
    Tabii ki hepiniz cevabın köpek olduğunu biliyorsunuz.
  • 00:03:23
    Ve cevabın köpek olduğunu nasıl bildiğinize gelirsek,
  • 00:03:26
    hızlıca hafızanıza göz atıp kaç sefer
  • 00:03:28
    tasmalı köpek ve domuz gördüğünüzü gözden geçirdiniz.
  • 00:03:30
    Köpekleri gördüğünüzü hatırlamak çok kolaydı,
  • 00:03:33
    fakat domuzları hatırlamak o kadar kolay değil. Ve her biriniz varsaydınız ki
  • 00:03:36
    eğer tasmalı köpekler akla daha çabuk geliyorsa,
  • 00:03:40
    o zaman tasmalı köpekler daha olasıdır.
  • 00:03:42
    Bu aslında çok da kötü bir tahmin değil, fakat olduğu da oluyor.
  • 00:03:47
    Örneğin alın size bir bulmaca.
  • 00:03:49
    Hangi dört harfli İngilizce kelimeler fazladır;
  • 00:03:51
    R harfi 3. sırada olanlar mı yoksa R harfi 1. sırada olanlar mı?
  • 00:03:55
    Yani, hafızanıza çok kısaca baktığınızda, hızlı bir tarama yaparak,
  • 00:03:58
    kendinize Ring, Rang, Rung demek çok daha kolay gelir
  • 00:04:01
    fakat Pare, Park demek zordur, akla daha geç gelir.
  • 00:04:08
    Fakat aslında, İngilizcede R'nin üçüncü sırada olduğu
  • 00:04:10
    kelimeler, birinci sırada olanlardan fazladır.
  • 00:04:13
    R'nin üçüncü sırada olduğu kelimelerin aklınıza daha geç gelmesinin sebebi ise
  • 00:04:17
    onların daha az olması, daha ender veya ihtimal dışı olmaları değildir.
  • 00:04:20
    Sebep, zihnimizin kelimeleri ilk harflerine göre hatırlamasıdır.
  • 00:04:24
    Yani bir şekilde S harfini söylersiniz -- ve kelime gelir.
  • 00:04:27
    Aynı sözlük gibi;
  • 00:04:28
    üçüncü harflerine göre kelime bulmak zordur.
  • 00:04:31
    Yani bu örneğin anlattığı,
  • 00:04:33
    bir şeyin aklınıza gelme hızı
  • 00:04:35
    size o şeyin olasılığı hakkında bir fikir veriyor --
  • 00:04:37
    bu fikir sizi nasıl yoldan çıkartabilir. Olay sadece bulmacalar değil tabii ki.
  • 00:04:41
    Örneğin, Amerikalılardan hangi ilginç yollarla ölebileceklerinin
  • 00:04:44
    olasılıklarını tahmin etmelerini istediğimizde --
  • 00:04:47
    bunlar yıllık ölüm oranları tahminlerinin
  • 00:04:50
    200 milyon ABD vatandaşına oranıdır.
  • 00:04:52
    Sizler gibi sıradan insanlara sorulan bu soru,
  • 00:04:54
    kaç insanın hortum, havai fişek, astım, boğulma vb. den öldüğünü tahmin etmeleriydi.
  • 00:04:58
    Cevapları gerçek sayılarla bir karşılaştırın.
  • 00:05:01
    Burada görmekte olduğunuz çok ilginç bir model, her şeyden önce,
  • 00:05:04
    iki şey aşırı derecede abartılı tahmin edilmiş, hortumlar ve havai fişekler;
  • 00:05:09
    iki şey ise fazlaca küçümsenerek tahmin edilmiş:
  • 00:05:11
    boğularak veya astım yüzünden ölüm. Neden?
  • 00:05:14
    En son ne zaman bir gazete aldınız
  • 00:05:17
    ve manşette "Astımdan ölen çocuk" vardı?
  • 00:05:20
    İlginç değil çünkü çok yaygın.
  • 00:05:23
    Haber bültenleri veya özetlerinde gördüğümüz,
  • 00:05:27
    şehirleri yıkan kasırgalar veya havai fişekle
  • 00:05:30
    4 Temmuz kutlaması yaparken elini uçuran zavallı adam
  • 00:05:32
    aklımıza çok çabuk gelir.
  • 00:05:36
    Boğulma ve astıma bağlı ölümlerden ise pek bahsedilmez
  • 00:05:39
    Bu sebeple bunlar, akla o kadar da çabuk gelmez, ve sonuç olarak,
  • 00:05:41
    bunları oldukça küçümseriz.
  • 00:05:43
    Aslında olay Susam Sokağı'ndaki şu oyuna benzer
  • 00:05:45
    "Hangisi buraya ait değil?" Ve doğru cevap;
  • 00:05:49
    yüzme havuzu buraya ait değil, çünkü yüzme havuzu
  • 00:05:52
    bu slayttaki gerçekten tehlikeli olan tek şey.
  • 00:05:56
    Bu şekilde ölme ihtimaliniz, bu slayttaki diğer
  • 00:05:58
    üç tanesinin toplamından daha fazla.
  • 00:06:02
    Tabii ki piyango çekilişi mükemmel bir örnek - insanların olasılık
  • 00:06:06
    hesaplama yetillerini ölçen mükemmel bir vaka.
  • 00:06:09
    Ekonomistler, -- aranızda piyango oynayan varsa özür dilerim --
  • 00:06:12
    ama ekonomistler, kendi aralarında da olsa, piyangoya
  • 00:06:15
    aptallık vergisi derler, çünkü bir kazanç sağlama ihtimaliniz
  • 00:06:20
    yani paranızı bir piyango biletine yatırarak,
  • 00:06:22
    neredeyse paranızı tuvalete atıp üzerine sifonu
  • 00:06:24
    çekmekle aynıdır -- bu arada sifon çekmek
  • 00:06:26
    için bir mağazaya gidip bir şeyler almanız da gerekmez.
  • 00:06:30
    Peki ama neden insanlar piyango oynar?
  • 00:06:33
    Yani, bir çok cevap verebiliriz, ama cevaplardan birisi kesinlikle,
  • 00:06:36
    bir çok kazanan görüyoruz. Değil mi? Oradaki evli çift piyangoyu kazanır,
  • 00:06:40
    ya da Ed McMahon elindeki devasa çekle kapınızda belirir --
  • 00:06:43
    bu arada o koca şeyi nasıl bozdurursunuz, bilmiyorum.
  • 00:06:46
    Bunu TV'de görüyoruz, gazetede okuyoruz.
  • 00:06:49
    En son ne zaman kaybeden herkesle yapılan
  • 00:06:52
    uzun röportajlar gördünüz?
  • 00:06:54
    İşin gerçeği, eğer televizyon kanallarının her kaybedenle
  • 00:06:57
    30 saniyelik bir röportaj yapmasını isteseydik
  • 00:06:59
    yani her kazananla yaptıkları bir röportaj için, piyangoda
  • 00:07:03
    kaybeden 100 milyon kişinin röportajını seyretmek,
  • 00:07:06
    kesintisiz 9,5 yıl boyunca izlemenizi gerektirirdi.
  • 00:07:09
    "Ben mi? Çıkmadı." "Ben mi? Çıkmadı."
  • 00:07:12
    Eğer dokuz-buçuk yıl boyunca televizyonu
  • 00:07:14
    uyumadan, mola vermeden -- peşpeşe kaybedenleri izleyip,
  • 00:07:19
    ve en sonunda bir 30 saniyelik, "ve ben kazandım," görseydiniz
  • 00:07:21
    piyango oynama ihtimaliniz oldukça az olurdu.
  • 00:07:24
    İşte, bunu kanıtlayabilirim: işte size minik bir piyango.
  • 00:07:27
    Bu piyangoda 10 bilet var.
  • 00:07:29
    Dokuz tanesi buradaki kişilere satıldı.
  • 00:07:32
    Bir bilet bir dolar ve kazanırsanız
  • 00:07:35
    20 papel alırsın. Bu iyi bir bahis mi?
  • 00:07:37
    Eh, Bernoulli der ki:
  • 00:07:38
    bu piyangonun beklenen değeri 2 dolar;
  • 00:07:41
    bu piyangoya para yatırmalısınız.
  • 00:07:44
    Ve birçok insan, "Tamam, varım." der.
  • 00:07:46
    Şimdi de bu piyangonun biraz değişik hali:
  • 00:07:49
    dokuz bileti de Leroy adlı
  • 00:07:51
    şişko birisinin aldığını düşünün.
  • 00:07:53
    Leroy'da dokuz bilet var, sadece tek bir tane kaldı.
  • 00:07:55
    Onu ister miydiniz? Çoğu insan bu piyangoya girmez.
  • 00:07:58
    Ama gördüğünüz gibi kazanma ihtimali değişmedi,
  • 00:08:00
    ama artık kimin kazanacağını tahmin etmek son derece kolay.
  • 00:08:05
    Leroy'u çeki alırken hayal etmek çok kolay, değil mi?
  • 00:08:08
    Kendinize "Ben de herkes kadar kazanabilirim," diyemezsiniz
  • 00:08:10
    çünkü Leroy kadar kazanma şansınız yok.
  • 00:08:13
    Bütün o biletlerin Leroy'da olduğu gerçeği
  • 00:08:15
    oynama kararınızı değiştirdi,
  • 00:08:17
    üstelik bu gerçeğin ihtimallerle bir alakası olmadığı halde.
  • 00:08:20
    Bu arada, ihtimalleri tahmin etmek, zor da görünse, değer biçmenin yanında
  • 00:08:25
    çocuk oyuncağı gibi kalır:
  • 00:08:27
    bir şeyin ne kadar edeceğini, ne kadar hoşumuza gideceğini,
  • 00:08:30
    bize ne kadar keyif vereceğini söylemeye çalışmak gibi.
  • 00:08:33
    Şimdi de değer hakkındaki yanılgılardan bahsetmek istiyorum.
  • 00:08:35
    Bir Big Mac ne kadar eder? 25 dolar eder mi?
  • 00:08:39
    Çoğunuzun hissiyatına göre etmez --
  • 00:08:42
    bu kadar ödemezsiniz.
  • 00:08:44
    İşin aslı, bir Big Mac'in 25 dolar edip etmeyeceğine karar vermek için
  • 00:08:48
    bir soru, tek bir soru, sormanız gerekir, o soru şudur:
  • 00:08:51
    25 dolarla başka ne yapabilirim ?
  • 00:08:53
    Eğer Avustralya'ya olan o uzun mesafeli uçuşlardan birine katıldıysanız
  • 00:08:57
    ve size hiç bir yiyecek sunmayacaklarını fark ettiyseniz,
  • 00:09:00
    ama önünüzde oturan adam az önce
  • 00:09:02
    McDonald's poşetini açtıysa, ve altın kemerlerin (çev: McDonalds logosu)
  • 00:09:05
    koltuğun üzerinde tütüyorsa, dersiniz ki,
  • 00:09:08
    Bu 25 dolarla 16 saat boyunca hiçbir şey yapamayacağım.
  • 00:09:11
    Ateşe bile veremem -- çakmağımı aldılar!
  • 00:09:14
    Ansızın, bir BigMac için 25 dolar oldukça iyi bir alışveriş haline gelebilir.
  • 00:09:17
    Diğer taraftan, eğer az gelişimiş bir ülkeyi ziyaret ediyorsanız,
  • 00:09:19
    ve 25 dolar size bir gurme sofrasına yetiyorsa, bir Big Mac için fahiş fiyat sayılır.
  • 00:09:23
    Neden hepiniz cevabın hayır olduğundan emindiniz?
  • 00:09:26
    Oysa, size durum hakkında hiç bir şey anlatmamıştım.
  • 00:09:29
    Çünkü çoğunuz Big Mac'in bu fiyatını
  • 00:09:33
    alışık olduğunuz fiyatla karşılaştırdınız. Kendinize
  • 00:09:36
    "Bu parayla başka ne yapabilirim" diye sorarak bu yatırımı
  • 00:09:39
    diğer muhtemel yatırımlarla karşılaştırmak yerine, geçmişle karşılaştırdınız.
  • 00:09:43
    Ve bu durum, insanların sistematik olarak düştükleri bir yanılgıdır.
  • 00:09:45
    Bildiğiniz şey, eskiden üç dolar ödediğinizdi; 25 resmen rezalet.
  • 00:09:50
    Bunun bir hata olduğunu, yol açtığı mantıksızlıkları
  • 00:09:52
    göstererek kanıtlayabilirim.
  • 00:09:54
    Örneğin bu, tabii ki
  • 00:09:57
    en lezzetli pazarlama taktiklerinden birisidir,
  • 00:09:59
    bir şeyin eskiden daha pahalı olduğunu söylersiniz
  • 00:10:01
    ve birdenbire iyi bir fırsat gibi görünür.
  • 00:10:04
    İnsanlara iki farklı iş hakkında soru soruldu:
  • 00:10:07
    Başlangıçta yıllık 60 bin, sonra 50 bin, sonra 40 bin maaşlı,
  • 00:10:10
    her yıl maaşı azalan bir iş,
  • 00:10:12
    ve öte tarafta her yıl zam aldığınız başka bir iş.
  • 00:10:14
    İnsanlar ikinci işi diğerinden daha çok sevdiler, oysa ki
  • 00:10:18
    ikinci işte çok daha az para kazanacakları söylenmişti. Neden?
  • 00:10:21
    Çünkü azalan maaşın, artan maaştan daha kötü bir şey
  • 00:10:25
    olduğunu hissediyorlardı, azalan durumda aldıkları toplam maaş
  • 00:10:29
    daha fazla olsa bile. Alın size başka bir güzel örnek.
  • 00:10:33
    2,000 dolarlık Hawai tatil paketi indirimde ve sadece 1,600 dolar.
  • 00:10:38
    Hawai'ye gitmek istediğinizi varsayarsak, bu paketi alır mıydınız?
  • 00:10:41
    Birçok insan alacağını söyler. Peki, hikayeyi biraz değiştirelim:
  • 00:10:45
    2,000 dolarlık Hawai tatil paketi indirimde ve 700 dolar,
  • 00:10:49
    ve siz de bir hafta kadar düşünüp taşındınız.
  • 00:10:51
    Seyahat acentasına gidene kadar, en iyi fiyatlar kaçmış --
  • 00:10:53
    ve paket artık 1,500 dolar. Alır mıydınız ? Çoğu insan hayır der.
  • 00:10:58
    Neden? Çünkü eskiden 700 tutuyordu, geçen hafta 700 dolar olan bir şeye
  • 00:11:02
    hayatta 1,500 vermem.
  • 00:11:05
    Geçmişle karşılaştırma eğilimi yüzünden
  • 00:11:07
    insanlar daha iyi fırsatları kaçırıyorlar. Diğer bir deyişle,
  • 00:11:11
    eskiden harika bir fırsat olan iyi bir fırsat, önceden rezalet olan
  • 00:11:14
    kötü bir fırsat kadar iyi değil.
  • 00:11:18
    Geçmişle karşılaştırmanın kararlarımızı şaşırttığına
  • 00:11:20
    başka bir örnek daha.
  • 00:11:24
    Tiyatroya gideceğinizi hayal edin.
  • 00:11:26
    Yola çıktınız ve gidiyorsunuz.
  • 00:11:27
    Cüzdanınızda 20 dolara aldığınız bir bilet var.
  • 00:11:29
    Ayrıca bir de 20 dolarlık banknotunuz var.
  • 00:11:31
    Tiyatroya geldiğinizde,
  • 00:11:33
    yolda bir yerlerde bileti düşürdüğünüzü fark ediyorsunuz.
  • 00:11:36
    Cebinizdeki parayla tekrar bilet alır mıydınız?
  • 00:11:39
    Çoğu insan, hayır, diye cevap verir.
  • 00:11:42
    Şimdi, bu senaryoda tek bir şeyi değiştirelim.
  • 00:11:45
    Tiyatroya doğru yola çıktınız,
  • 00:11:46
    ve cüzdanınızda iki tane 20 dolarlık banknot var.
  • 00:11:48
    Geldiğinizde bir de baktınız ki bir tanesini kaybetmişsiniz.
  • 00:11:50
    Kalan 20 dolarınızı bilete harcar mıydınız?
  • 00:11:52
    Tabii ki evet: Oyunu izlemek için tiyatroya gittim.
  • 00:11:55
    Yolda 20 dolar kaybettiysem bununla ne alakası var?
  • 00:11:58
    Eğer hala durumu anlamadıysanız,
  • 00:12:01
    işte size olanların bir şeması, oldu mu?
  • 00:12:03
    (Gülüşmeler)
  • 00:12:04
    Yolda bir şey kaybettiniz.
  • 00:12:06
    Her iki durumda da, o şey bir kağıt parçasıydı.
  • 00:12:08
    İlk durumda, üzerinden A.B.D. başkanının resmi vardı, diğerinde yoktu.
  • 00:12:12
    İyi de, bu neden fark etsin ki?
  • 00:12:14
    Farklı olan şu; bileti kaybettiğinizde kendinize şöyle dersiniz,
  • 00:12:17
    Aynı şeye iki kere para vermem.
  • 00:12:19
    Oyunun şimdiki fiyatını -- 40 dolar--
  • 00:12:22
    önceki fiyatıyla -- 20 dolar-- karşılaştırıp kötü alışveriş dersiniz.
  • 00:12:27
    Geçmişle karşlaştırmanın yol açtığı sorunların çoğunu
  • 00:12:31
    davranışsal ekonomistler ve psikologlar
  • 00:12:34
    insanların değer biçme çabalarında görüyor.
  • 00:12:36
    Fakat geçmişle değil de olası olanlarla karşılaştırınca bile,
  • 00:12:41
    belli başlı bazı hatalar yaparız.
  • 00:12:43
    Şimdi size bunlardan birkaçını göstereceğim.
  • 00:12:45
    Karşılaştırmayla ilgili bildiğimiz şeylerden bir tanesi:
  • 00:12:48
    bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırdığımızda, değeri değişir.
  • 00:12:51
    Yani 1992'de, bu adam, George Bush, biz
  • 00:12:55
    politik olarak liberal tarafta olanlar için,
  • 00:12:58
    çok iyi bir adam gibi görünmüyordu.
  • 00:13:00
    Ansınız, neredeyse dönmesini ister olduk.
  • 00:13:04
    (Gülüşmeler)
  • 00:13:07
    Karşılaştırma onu nasıl değerlendirdiğimizi değiştirdi.
  • 00:13:10
    Tabii ki satıcılar bunu herkesten önce biliyorlardı,
  • 00:13:14
    ve bu bilgiyi size yardım etmek için kullandılar --
  • 00:13:16
    yani üzerinizdeki fazlalık paradan kurtarmak için.
  • 00:13:18
    Bir satıcıdan konuşalım, eğer bir şarap evine gidip
  • 00:13:21
    bir şişe şarap alacak olsaydınız,
  • 00:13:22
    ve 8, 27, 33 dolara seçenekler olsaydı, ne yapardınız ?
  • 00:13:26
    Çoğu insan en pahalısını istemez,
  • 00:13:28
    en ucuzunu da istemez.
  • 00:13:30
    Yani, ortadaki malı seçeceklerdir.
  • 00:13:32
    Eğer akıllı bir satıcıysanız, o zaman öyle pahalı bir mal
  • 00:13:35
    koyarsınız ki kimse onu almaz,
  • 00:13:37
    çünkü artık karşılaştırınca 33 dolarlık şarap o kadar da pahalı görünmemektedir.
  • 00:13:43
    Aslında size zaten bildiğiniz bir şeyi söylüyorum:
  • 00:13:44
    yani, karşılaştırma her şeyin değerini değiştirir.
  • 00:13:48
    İşte size bunun neden sorun yarattığı:
  • 00:13:49
    sorun, o 33 dolarlık şarabı eve götürdüğünüzde başlar,
  • 00:13:55
    çünkü o zaman, eski rafında hangi şarabın yanında durduğu fark etmez.
  • 00:13:59
    Değer biçerken yaptığımız karşılaştırmalar,
  • 00:14:04
    o şeyin ne kadar hoşumuza gideceğini tahmin etmeye çalışmak,
  • 00:14:08
    o şeyi tüketirken yapacağımız karşılaştırmayla aynı değildir.
  • 00:14:11
    Böylesine değişen karşılaştırmalar
  • 00:14:15
    mantıklı kararlar vermeye çalışırken başa bela olur.
  • 00:14:18
    Size tek bir örnek vermeme izin verin.
  • 00:14:19
    Kendi laboratuarımdan birşeyler göstermem gerektiği için bunu araya soktum.
  • 00:14:23
    Deney için gelen bu deneklere
  • 00:14:25
    şu basit soru soruldu:
  • 00:14:27
    Bir dakika sonra patastes cipsi yemek ne kadar hoşuna gidecek?
  • 00:14:31
    Bir odadalar ve önlerinde de patates cipsi var.
  • 00:14:34
    Bazı denekler için ise, odanın öte tarafında
  • 00:14:37
    bir kutu Godiva çikolatası, diğer bazıları için ise bir kutu Spam var.
  • 00:14:42
    İşin aslı, odada duran bu şeyler, deneklerin
  • 00:14:46
    patates cipsinin ne kadar hoşlarına gideceği hakkındaki düşüncesini değiştiriyor.
  • 00:14:49
    Şöyle ki, Spam'e bakanlar
  • 00:14:51
    patates cipslerinin oldukça lezzetli olduğunu düşünürken;
  • 00:14:53
    Godiva çikolatasına bakanlar
  • 00:14:55
    o kadar da lezzetli olmayacaklarını düşünüyor.
  • 00:14:57
    Tabii ki, patates cipsini yediklerinde olan ne?
  • 00:14:59
    Bunu söylemek için psikoloğa ihtiyacınız yok,
  • 00:15:02
    bir ağız dolusu yağlı, çıtır çıtır, tuzlu, lezzetli abur cubur yerseniz
  • 00:15:06
    odanın öte tarafında ne olduğunun
  • 00:15:07
    aldığınız tadın üzerinde bir gıdım etkisi bile olmaz.
  • 00:15:12
    Bununla birlikte, karşılaştırma sebebiyle yanılan öngörülerinin
  • 00:15:16
    asıl yaşadıkları tecrübe üzerinde bir etkisi olmadı.
  • 00:15:20
    Bunu hepiniz yaşamışsınızdır, hatta bunun için
  • 00:15:22
    bizim laboratuara gelip cips yemenize gerek yok, işte bir soru:
  • 00:15:25
    Bir araba teybi almak istiyorsunuz.
  • 00:15:27
    Evinizin yanındaki satıcı bir teybi size 200 dolara veriyor,
  • 00:15:32
    ama şehrin diğer tarafına giderseniz, aynı teybi 100 dolara alabiliyorsunuz.
  • 00:15:35
    Yüzde 50 indirim alıp 100 dolardan tasarruf etmek için oraya gider miydiniz?
  • 00:15:38
    Çoğu insan gideceklerini söylerdi.
  • 00:15:40
    İki katı fiyata almayı hayal bile edemezler,
  • 00:15:42
    şehrin diğer tarafına giderek yarı fiyatına almak dururken.
  • 00:15:46
    Tamam, şimdi teybi olan bir araba almak istediğinizi düşünün,
  • 00:15:50
    evinizin yanındaki satıcı 31,000 diyor.
  • 00:15:52
    Ama şehrin diğer yakasında, aynısını 30,900'e alabilirsiniz.
  • 00:15:57
    Gider miydiniz? Kazancınız yüzde 0,003 -- 100 dolar.
  • 00:16:01
    Çoğu insan hayır der. Şehrin taa öte yakasına gidip
  • 00:16:03
    arabadan 100 dolar kar mı edeceğim ?
  • 00:16:06
    Bu düşünce tarzı ekonomistleri deliye çeviriyor ve zaten çevirmeli.
  • 00:16:10
    Çünkü tasarruf etiğiniz 100 dolar -- merhaba! --
  • 00:16:14
    nereden geldiğini bilmiyor.
  • 00:16:16
    Onu nereden tasarruf ettiğinizi bilmiyor.
  • 00:16:18
    O parayla sebze almaya gittiğinizde, şöyle değil,
  • 00:16:20
    Ben araba teybinden tasarruf edilen parayım, ya da,
  • 00:16:23
    ben arabadan tasarruf edilen o aptal parayım. Para paradır.
  • 00:16:27
    Ve eğer şehrin diğer yakasına gitmek 100 dolarsa, 100 dolardır.
  • 00:16:30
    Neyden tasarruf ettiğinizin önemi yok. Ama insanlar böyle düşünmez.
  • 00:16:33
    İşte bu yüzden portföy yöneticisinin
  • 00:16:35
    kendi yatırımlarından yüzde 0.1 mi 0.15 mi aldığını bilmezler,
  • 00:16:40
    ama diş macunundan bir dolar kar etmek için kupon keserler.
  • 00:16:43
    İşte, gördüğünüz gibi, sorun değişen karşılaştırmalarda,
  • 00:16:46
    çünkü yaptığınız şey, 100 doları karşılaştırdığınız şey
  • 00:16:49
    yaptığınız alışveriş.
  • 00:16:51
    ama gidip parayı harcarken o karşılaştırmayı yapmıyorsunuz.
  • 00:16:55
    Hepiniz bu tecrübeyi yaşamışsınızdır.
  • 00:16:57
    Eğer Amerikalıysanız mesela, Fransa'ya mutlaka seyahat etmişsinizdir.
  • 00:17:01
    Bir yerlerde sizin şehirden bir çiftle karşılaşıp
  • 00:17:03
    şöyle dersiniz,
  • 00:17:04
    "Aman Allahım, bu insanlar çok sıcak. Bana karşı çok iyiler.
  • 00:17:09
    Yani, bütün bu dillerini konuşmaya çalışınca benden nefret eden
  • 00:17:11
    konuşmayınca daha da çok nefret eden insanlara göre,
  • 00:17:14
    bunlar harika. Ve Fransa'yı onlarla beraber gezersiniz ve
  • 00:17:17
    eve dönüp onları yemeğe davet edersiniz,
  • 00:17:19
    ve ne görürsünüz?
  • 00:17:20
    Eski arkadaşlarınızla karşılaştırınca,
  • 00:17:22
    sıkıcı ve soğuk gelirler, değil mi? Çünkü bu yeni çevrede,
  • 00:17:26
    karşılaştırma çok, çok başkadır. İşin aslı, onlardan öylesine
  • 00:17:30
    soğursunuz ki Fransa vatandaşlığına geçmeyi bile düşünürsünüz.
  • 00:17:34
    İşte, müzik seti alırken de aynı sorunu yaşarsınız.
  • 00:17:37
    Müzik seti dükkanına gider ve iki değişik müzik seti görürsünüz --
  • 00:17:40
    büyük, devasa, sütun gibi olanlar ve ufak tefek narin olanlar,
  • 00:17:44
    biraz kurcalarsınız ve, işte, farkı anlayabiliyorum:
  • 00:17:46
    büyük olanların sesi biraz daha güzel.
  • 00:17:48
    Ve onları alırsınız ve eve getirirsiniz,
  • 00:17:50
    ve evinizin dekorunu tamamen bozarsınız,
  • 00:17:53
    Sorun tabii ki şudur, mağazada yaptığınız karşılaştırmayı
  • 00:17:57
    bir daha asla yapmayacaksınız.
  • 00:17:59
    Bir daha ne zaman müzik setini açıp şöyle diyeceksiniz ki,
  • 00:18:01
    "Bunların sesi o küçük olanlardan çok daha iyi,"
  • 00:18:04
    dinlediğinizi bile hatırlamadığınız halde.
  • 00:18:06
    Bu değişen kıyaslama sorunu, seçenekler
  • 00:18:09
    zamana yayıldığında daha da zorlaşır.
  • 00:18:12
    İnsanlar değişik zamanlarda olacak olaylar hakkında
  • 00:18:15
    karar verirken oldukça zorlanırlar.
  • 00:18:18
    Psikologların ve davranışsal ekonomistlerin keşfettiği şey ise
  • 00:18:20
    insanlar büyük oranda iki basit kuralı kullanır.
  • 00:18:23
    Dilerseniz size bir çok basit, ve ikinci bir çok basit
  • 00:18:27
    ve sonra üçüncü bir, zor soru sorayım.
  • 00:18:28
    Önce ilk kolay soru:
  • 00:18:31
    Şu anda 60 veya 50 dolar alabilirsiniz. Hangisini istersiniz?
  • 00:18:34
    Bunun adı tek-maddelik IQ testi, tamam mı?
  • 00:18:37
    Hepiniz, umarım, çok parayı seçmişsinizdir, ve bunun sebebi,
  • 00:18:40
    çoğun azdan daha iyi olduğunu düşünmemiz.
  • 00:18:43
    İşte ikinci soru:
  • 00:18:44
    Şimdi 60 dolar veya 1 ay sonra 60 dolar alabilirsiniz. Hangisini seçerdiniz?
  • 00:18:48
    Tekrar, kolay bir seçim,
  • 00:18:50
    çünkü hepimiz biliyoruz ki şimdi sonradan daha iyidir.
  • 00:18:54
    Karar vermemizi zorlaştıran etki ise bu iki kuralın çatışmasıdır.
  • 00:18:57
    Örneğin, şu anda 50 dolar veya bir ay sonra 60 dolar önerilse.
  • 00:19:01
    Bu örnek, hayatta karşılaşılan birçok durumu özetler,
  • 00:19:04
    beklersen kazanırsın ama sabırlı olman lazım.
  • 00:19:07
    Ne biliyoruz? İnsanlar böyle durumlarda ne yapıyorlar?
  • 00:19:10
    İnsanların çok büyük bir kısmı son derece sabırsız.
  • 00:19:14
    Yani, faiz oranlarının yüzler hatta
  • 00:19:17
    binler oranında olmasını bekliyorlar ki tatmini ertelesinler
  • 00:19:21
    ve fazladan bir 10 dolar için bir sonraki ayı beklesinler.
  • 00:19:25
    Belki bu o kadar çarpıcı değil ama çarpıcı olan şey
  • 00:19:28
    bu sabırsızlığı yenmenin ne kadar kolay olduğu, sadece
  • 00:19:32
    bu paraların veriliş tarihlerini değiştirmek yeterli.
  • 00:19:36
    Bir yıl sonra 50 dolar -- yani 12 ay -- alabileceğinizi hayal edin
  • 00:19:39
    ya da 13 ay sonra 60 dolar.
  • 00:19:42
    Şimdi karşımıza ne çıkıyor?
  • 00:19:43
    Insanlar memnuniyetle beklemeye hazır: 12 ay bekledikleri sürece,
  • 00:19:46
    13 de bekleyebilirler.
  • 00:19:48
    Bu dinamik uyumsuzluğun ortaya çıkış sebebi ne?
  • 00:19:51
    Kıyaslama. Sorunlu kıyaslama. İzin verin göstereyim.
  • 00:19:55
    Buradaki grafik size az önce söylediğim sonuçları gösteriyor,
  • 00:19:58
    eğer süre versem siz de bu cevapları verirdiniz, öyle ki,
  • 00:20:00
    insanlara göre 50'nin öznel (subjektif) değeri,
  • 00:20:03
    60'ın öznel değerinden daha fazla, sırasıyla şimdi
  • 00:20:07
    ve bir ay sonrasında -- 30 gün sonra -- alındığında.
  • 00:20:09
    Ama tüm kararı bir yıl ötelerseniz tam tersi
  • 00:20:13
    bir modelle karşılaşırsınız.
  • 00:20:16
    Peki ama neden bu farklı sonuçları alıyoruz?
  • 00:20:20
    Bu arkadaşlar bize söyleyebilir.
  • 00:20:21
    Burada iki adam görüyorsunuz,
  • 00:20:24
    biri diğerinden daha büyük: itfaiyeci ve şaklaban.
  • 00:20:27
    ufuktaki yok olma noktasına kadar uzaklaşacaklar,
  • 00:20:30
    ve sizlerden iki şeyi fark etmenizi istiyorum.
  • 00:20:32
    Hiçbir noktada itfaiyeci şaklabandan daha uzun görünmeyecek. Hiçbir noktada.
  • 00:20:38
    Ama her nasılsa, aralarındaki fark giderek daha azalıyor gibi görünüyor.
  • 00:20:41
    Önce size göre iki santim, sonra bir santim
  • 00:20:44
    sonra yarım santim ve en sonunda dünyanın kenarından aşağıya düşüyorlar.
  • 00:20:48
    İşte size az önce gösterdiğim şeyin sonuçları.
  • 00:20:51
    Buradaki öznel yükseklik --
  • 00:20:53
    bu arkadaşların değişik noktalarda gördüğünüz boyları.
  • 00:20:56
    Ve iki şeyin doğru olduğunu görmenizi istiyorum.
  • 00:20:58
    Bir, ne kadar uzaktaysalar, o kadar küçük görünüyorlar;
  • 00:21:01
    ve iki, itfaiyeci her zaman şaklabandan daha büyük.
  • 00:21:03
    Ama bazılarını aradan çıkarttığımızda ne olduğuna bakın. Evet.
  • 00:21:09
    Çok yakın mesafede, şaklaban itfaiyeciden daha uzun görünüyor.
  • 00:21:12
    ama daha uzak mesafede
  • 00:21:14
    aralarındaki normal, gerçek, bağıntı devam ediyor.
  • 00:21:17
    Plato'nun dediği gibi, boyut için uzay neyse, değer için zaman odur.
  • 00:21:22
    İşte bunlar sorduğum zor problemin cevapları:
  • 00:21:27
    şim 60 mı yoksa bir ay sonraya 50 mi ?
  • 00:21:29
    Bunlar öznel değerler,
  • 00:21:30
    ve görebileceğiniz gibi, iki kuralımız hala geçerli.
  • 00:21:32
    İnsanlar her zaman fazlanın azdan daha iyi olduğunu düşünür:
  • 00:21:34
    60 her zaman 50'den iyidir;
  • 00:21:36
    ve her zaman için şimdi sonradan daha iyidir:
  • 00:21:38
    bu taraftaki çubuklar diğer taraftakilerden daha yüksek.
  • 00:21:41
    Şimdi birkaç tanesini çıkarttığımızda ne olduğuna bakın.
  • 00:21:44
    İşte size hepimizi şaşırtan dinamik uyumsuzluk.
  • 00:21:47
    İnsanlar şu anda 50 doları almayı
  • 00:21:51
    bir ay beklemeye yeğliyor, ama bu karar çok uzak gelecekte değilse.
  • 00:21:54
    Dikkat edin, bu ilginç bir durum yaratıyor -- yani,
  • 00:21:58
    insan geleceğe gittiğinde, fikrini değiştiriyor.
  • 00:22:02
    Şöyle ki, 12. ay yaklaştığında diyeceğiniz şudur,
  • 00:22:05
    60 dolar için bir ay daha beklerim derken ne düşünüyordum?
  • 00:22:08
    50 doları hemen alıyorum.
  • 00:22:11
    Sonuç olarak, bitirirken sormak istediğim soru şu:
  • 00:22:14
    Eğer bu kadar aptalsak, aya nasıl gittik?
  • 00:22:17
    Çünkü bu kanıtları iki saat boyunca peş peşe sıralayabilirim:
  • 00:22:20
    insanların olasılık ve değer tahmin etmedeki beceriksizlikleri.
  • 00:22:26
    Bu sorunun cevabı, sanırım önceden de başka konuşmalarda
  • 00:22:28
    duyduğunuz bir cevap, yine de tekrar söyleyebilirim:
  • 00:22:30
    Beyinlerimiz daha değişik bir dünya için evrimleşti,
  • 00:22:34
    şimdi içinde yaşadığımızdan çok daha değişik.
  • 00:22:36
    Evrimleştikleri bu dünyada
  • 00:22:38
    insanlar küçük gruplar halinde yaşardı,
  • 00:22:40
    kendilerinden çok farklı kimselerle nadiren karşılaşırlar,
  • 00:22:43
    nispeten az seçeneklerinin olduğu kısa hayatlar yaşardı.
  • 00:22:46
    Onlar için birinci öncelik o an yemek ve çiftleşmekti.
  • 00:22:51
    Bernoullli'nin hediyesi, Bernoulli'nin minik formülü şu işe yarar:
  • 00:22:56
    Doğa'nın bizim için tasarlamadığı bir dünya içerisinde nasıl düşünmeliyiz.
  • 00:23:01
    Bunu kullanmakta neden bu kadar kötü olduğumuzu açıklıyor, diğer taraftan
  • 00:23:05
    neden bir an önce daha iyi hale gelmemiz gerektiğini açıklıyor.
  • 00:23:10
    Biz bu gezedendeki, kendi kaderini
  • 00:23:12
    elinde tutan tek türüz.
  • 00:23:16
    Bizi avlayan bir yırtıcı yok,
  • 00:23:18
    fiziksel çevremizin efendisiyiz;
  • 00:23:20
    canlı türlerini normalde yok edebilecek tehditler,
  • 00:23:23
    bizim için tehlike olmaktan çıktı.
  • 00:23:26
    Tek şey -- bizi yok edebilecek tek şey --
  • 00:23:31
    kendi kararlarımız.
  • 00:23:33
    Eğer 10,000 yıl sonra hala burada değilsek, bunun sebebi
  • 00:23:37
    bu hediyeden faydalanamamış olmamızdır
  • 00:23:41
    -- bize 1738'de genç bir Hollandalı tarafından verilen.
  • 00:23:44
    Çünkü gelecekte çekeceğimiz acıları fazlaca küçümseyip
  • 00:23:48
    şimdiki zevklerimizi gözümüzde fazla büyütüyoruz.
  • 00:23:52
    Teşekkürler.
  • 00:23:53
    (Alkışlar)
  • 00:24:03
    Chris Anderson: Çok dikkat çekiciydi.
  • 00:24:06
    Dan Gilbert'a bir kaç soru sormak için vaktimiz var. Bir ve iki.
  • 00:24:11
    Bill Lyell: Bu mekanizma bir yerde
  • 00:24:14
    terörizmin bizi nasıl korkuttuğunu açıklıyor mu sizce,
  • 00:24:18
    ve buna karşı koyabileceğimiz bir yol var mı?
  • 00:24:22
    Dan Gilbert: Aslında yakın zamanda danışmanlık yaptığım
  • 00:24:23
    Anavatan Güvenlik Departmanı'na göre
  • 00:24:26
    Amerikan güvenlik bütçesi sınırları güvenli yapmaya harcanmalıdır.
  • 00:24:30
    Onlara açıklamaya çalıştığım şey, terörizm kavramının
  • 00:24:33
    insanların bir takım olaylara verdiği psikolojik tepki olduğu,
  • 00:24:37
    ve eğer terörizm hakkında endişeleniyorlarsa sormaları gereken sorunun
  • 00:24:39
    teröre neyin yol açtığı ve insanları terörize (korkmak) olmaktan nasıl kurtarabileceğimiz olması gerektiğiydi
  • 00:24:42
    -- şey değil, değil yanlış oldu, ek olarak
  • 00:24:45
    bu konuştuğumuz vahşeti nasıl engelleriz.
  • 00:24:48
    Tabii ki en azından Amerikan medyasının verdiği bu --
  • 00:24:54
    özür dileyerek söylüyorum, bu ham sayılar, bunlar çok küçük olaylar.
  • 00:24:59
    Hepimiz biliyoruz ki, mesela Amerika Birleşik Devletlerinde,
  • 00:25:01
    uçağa binmek yerine -- korktukları için --
  • 00:25:05
    araba sürdüklerinden dolayı ölen insanların sayısı,
  • 00:25:07
    9/11'de ölenlerden fazla. Tamam mı?
  • 00:25:09
    Eğer size deseydim ki bir salgın
  • 00:25:11
    önümüzdeki sene 15,000 Amerikalıyı öldürecek,
  • 00:25:14
    eğer bunun grip olduğunu bilmeseydiniz teleşlanırdınız.
  • 00:25:17
    Bunlar küçük çaplı kazalar ve düşünmemiz gereken şey
  • 00:25:20
    üzerlerine çektikleri bu dikkati,
  • 00:25:22
    bu reytingi, almaları gerekiyor mu?
  • 00:25:24
    Şüphesiz bu durum, insanların bu yollarla
  • 00:25:27
    zarar görebilecekleri ihtimalini aşırı abartmalarını sağlayarak
  • 00:25:29
    bizzat bize zarar vermek isteyenlerin eline koz veriyor.
  • 00:25:31
    CA: Dan, bunu biraz daha duymak istiyorum. Yani diyordun ki
  • 00:25:33
    teröre karşı verdiğimiz tepki, yani, bir çeşit zihinsel hata mı?
  • 00:25:37
    Biraz daha bahsetsene.
  • 00:25:38
    DG: Aşırı büyük. Yani, bak,
  • 00:25:41
    Eğer Avustralya yarın yok olsa,
  • 00:25:43
    terrör (dehşet) muhtemelen doğru tepki olurdu.
  • 00:25:45
    Sonuçta bu, çok çok fazla çok hoş insan demek. Diğer yandan,
  • 00:25:50
    bir otobüs patlayıp da 30 kişi ölünce,
  • 00:25:53
    daha fazla insanın ölmesi demek
  • 00:25:55
    aynı ülkede, emniyet kemeri takmadığından dolayı.
  • 00:25:58
    Terör (dehşet) doğru tepki mi?
  • 00:25:59
    CA: Hataya sebep olan nedir? Olayın dramatikliği mi --
  • 00:26:03
    bu kadar görkemli olan?
  • 00:26:04
    Yoksa "yabancılar" tarafından yapılan kasıtlı bir saldırı olması mı?
  • 00:26:07
    Nedir?
  • 00:26:08
    DG: Evet. Bir kaç unsur var ve birçoğunu yakaladın.
  • 00:26:11
    Bir, bizi öldürmeye çalışan bir insan faktörü --
  • 00:26:13
    üzerimize kazara düşen bir ağaç değil.
  • 00:26:16
    İki, bu düşmanlar bize tekrar saldırıp zarar vermeye çalışabilir.
  • 00:26:19
    İnsanlar iyi sebepler yerine sebepsiz yere ölüyor --
  • 00:26:22
    sanki iyi sebep olabilirmiş gibi, ama insanlar bazen olduğunu düşünüyor.
  • 00:26:25
    Yani sonuçta bir çok faklı etmen
  • 00:26:27
    bunu akıl almaz bir olay gibi gösteriyor ama hafife alınmaması gereken
  • 00:26:30
    bir gerçek de var ki gazetelerin satması için içlerinde insanların okumak
  • 00:26:34
    istedikleri şeyler olmasıdır. Yani burada medyanın da rolü büyük.
  • 00:26:37
    Medyanın isteği bu olayların
  • 00:26:39
    olabildiğince dikkat çekici olması.
  • 00:26:43
    CA: Demek istediğim, medeniyetimizin bunu önemsememesi için ne gerekiyor?
  • 00:26:49
    DG: İsrail'e git. Anlıyorsun,
  • 00:26:50
    İsrail'e git. Bir alışveriş merkezi patlar,
  • 00:26:52
    ve sonra herkes üzülür, ve bir buçuk saat sonra --
  • 00:26:55
    en azından ben oradayken, alışveriş merkezinden 50 metre uzaktayken
  • 00:26:58
    patladığında -- otelime geri döndüm
  • 00:27:00
    ve önceden planlanan düğün hala devam ediyordu.
  • 00:27:03
    Ve İsrailli anne şöyle dedi,
  • 00:27:04
    dedi ki, "Düğünlerimizi durdurarak kazanmalarına izin vermeyeceğiz"
  • 00:27:08
    Demek istediğim, bu toplum bunu öğrenmiş --
  • 00:27:09
    ve bunun gibi başkaları da var -- terörle
  • 00:27:11
    yaşamayı öğrenip çok da fazla altüst olmayan,
  • 00:27:16
    nasıl diyeyim, bizim gibi o kadar çok terör saldırısına maruz kalmayanlara göre.
  • 00:27:19
    CA: Peki ama aslında gerçekçi bir korku değil mi,
  • 00:27:22
    bundan korkmamızın sebebi şöyle düşünmemiz olamaz mı:
  • 00:27:25
    Asıl olay daha olmadı.
  • 00:27:26
    DG: Tabii ki. Bu saldırının en kötüsü olduğunu bilseydik ki,
  • 00:27:30
    daha pek çok 30 kişilik otobüs olayları yaşanacak, yaşanabilir --
  • 00:27:34
    bu kadar fazla korkmuyor olabilirdik.
  • 00:27:36
    Şöyle demek istemiyorum -- lütfen, bir yerlerde benden şöyle alıntı yapacaklar
  • 00:27:38
    "Terörizm iyidir ve bu kadar da endişelenmemeliyiz."
  • 00:27:42
    Söylemek istediğim kesinlikle bu değil.
  • 00:27:44
    Demek istediğim, tabii ki, mantıklı olarak,
  • 00:27:46
    olaylar, tehditler hakkındaki, endişelerimizin,
  • 00:27:50
    o tehditlerin büyüklüğüyle orantılı olması gerektiğidir,
  • 00:27:53
    ve ilerideki tehditlerinkilerle de.
  • 00:27:55
    Ve bence terörizmi düşündüğümüzde, öyle değil.
  • 00:27:58
    Ve bugün konuşmacılardan dinlediğimiz birçok konu hakkında --
  • 00:28:00
    tanıdığınız kaç kişi ayağa kalkıp şöyle dedi,
  • 00:28:02
    Yoksulluk! Yoksulluğun bize yaptıklarına inanamıyorum.
  • 00:28:06
    İnsanlar her sabah uyanıyor ve yoksulluk umurlarında değil.
  • 00:28:08
    Manşetlere çıkmıyor; haber olmuyor; çarpıcı değil.
  • 00:28:10
    Silahlar bir yere gitmiyor.
  • 00:28:12
    Demek istediğim Chris, şu sorunlardan birisini çözebilseydin
  • 00:28:14
    hangisini çözerdin? Terörizm mi yoksulluk mu?
  • 00:28:16
    (Gülüşmeler)
  • 00:28:20
    (Alkışlar)
  • 00:28:22
    Bu zor soruydu.
  • 00:28:24
    CA: Bu bir soru değil.
  • 00:28:25
    Yoksulluk, onlarca kat, çok çok daha fazla oranda
  • 00:28:29
    tabii biri bana, işte, nükleer silahlı teröristlerin
  • 00:28:32
    geldiğini göstermediği takdirde.
  • 00:28:36
    Son okuduğum ve duyduklarıma göre
  • 00:28:38
    bunu yapmaları son derece zor.
  • 00:28:42
    Tabii bu olursa, hepimiz aptal durumuna düşeriz,
  • 00:28:44
    ama yoksulluk, yani biraz --
  • 00:28:46
    DG: Bu doğru olsaydı bile, yine de yoksulluktan dolayı daha fazla insan ölüyor.
  • 00:28:53
    CA: Hepimiz bu dramatik saldırılar
  • 00:28:54
    karşısında heyecanlanmak için evrimleştik. Çünkü geçmişte,
  • 00:28:57
    tarih öncesinde, hastalık gibi şeyleri anlamıyorduk
  • 00:29:00
    veya yoksulluğa sebep olan sistemleri falan,
  • 00:29:02
    ve tür olarak bu tip olaylar karşısında üzülerek enerji harcamak
  • 00:29:06
    hiç de mantıklı değildi.
  • 00:29:08
    İnsanlar ölürdü, öyle olsun.
  • 00:29:10
    Ama eğer saldırıya uğrarsan, bunun hakkında bir şeyler yapabilirdin.
  • 00:29:12
    ve biz de bu şekilde tepkiler geliştirdik.
  • 00:29:14
    Olan bu muydu?
  • 00:29:15
    DG: Bildiğin gibi, her şey hakkında evrimsel açıklamalara
  • 00:29:18
    gitmek konusunda en kuşkucu olanlar
  • 00:29:20
    yine evrimsel psikologların kendileridir.
  • 00:29:22
    Benim tahminim, evrimsel geçmişimizde bu kadar
  • 00:29:25
    belirgin bir şey olmadığı. Daha çok, evrimsel bir açıklama
  • 00:29:27
    arıyorsan eğer, diyebilirsin ki
  • 00:29:29
    çoğu organizmalar neo-fobiktir -- yani yeni ve farklı
  • 00:29:33
    şeylerden biraz korkarlar.
  • 00:29:34
    Bunun için iyi bir sebep de vardır,
  • 00:29:36
    çünkü bildik şeyler seni yememiştir, değil mi?
  • 00:29:37
    Daha önce gördüğün bir hayvanı gördüğünde,
  • 00:29:40
    onun bir yırtıcı olma ihtimali hiç görmediğin hayvana göre azdır.
  • 00:29:43
    Yani, bir okul otobüsü havaya uçtuğunda ve bunu daha önce görmediysek,
  • 00:29:46
    yeni ve değişik olana karşı olan genel eğilimimiz
  • 00:29:48
    harekete geçer.
  • 00:29:53
    Bunun, senin bahsettiğin kadar belirgin bir mekanizma
  • 00:29:55
    olduğunu sanmıyorum, ama belki altta yatan daha temel bir tanesi olabilir.
  • 00:30:01
    Jay Walker: Bilirsin, ekonomistler çok sevdiği bir şey varsa
  • 00:30:06
    o da piyango bileti alan insanların aptallığıdır. Ama sanırım
  • 00:30:10
    sen de o insanları suçladığın hatanın aynısını yapıyorsun,
  • 00:30:13
    yani değerlendirme hatası.
  • 00:30:14
    Biliyorum, çünkü son yıllarda
  • 00:30:15
    neredeyse 1,000 piyango oynayan kişiyle röportaj yaptım.
  • 00:30:17
    Anlaşılan o ki, piyango bileti almanın değeri kazanmak değil.
  • 00:30:21
    Bu senin düşündüğün şey, değil mi?
  • 00:30:23
    Ortalama bir piyango oyuncusu yılda yaklaşık 150 bilet alır,
  • 00:30:26
    yani kaybedeceğini kesinlikle bilir,
  • 00:30:30
    ama yine de yılda 150 bilet alır. Peki neden?
  • 00:30:33
    Bunun sebebi aptal olması değil.
  • 00:30:37
    Asıl sebep, kazanma beklentisinin olması
  • 00:30:40
    beyinde serotonin salgılanmasını ve iyi hissetmesini sağlar.
  • 00:30:44
    Taa ki çekiliş sonunda kaybedene kadar.
  • 00:30:46
    Ya da diğer bir değişle, yatırılan her dolar için
  • 00:30:49
    parayı sokağa atmaya göre çok daha iyi hissedebilirsin,
  • 00:30:52
    sokağa atarak pek de iyi hissetmezsin.
  • 00:30:55
    İşte, ekonomistlere göre --
  • 00:30:57
    (Alkışlar)
  • 00:31:00
    -- ekonomistler dünyayı kendi
  • 00:31:01
    gözlükleriyle görmeye yatkındır, yani:
  • 00:31:03
    bunlar sadece bir avuç aptal insan.
  • 00:31:05
    Sonuç olarak, birçok insan ekonomistlere aptal muamelesi yapar.
  • 00:31:09
    Temel olarak, aya gidebilmemizin sebebi,
  • 00:31:12
    ekonomistleri dinlememiş olmamız. Çok teşekkürler.
  • 00:31:15
    (Alkışlar)
  • 00:31:20
    DG: Yani, hayır, çok güzel bir nokta. Burada bakılması gereken,
  • 00:31:23
    kazanma beklentisinin verdiği mutluluk acaba
  • 00:31:27
    çekilişten bir gün sonraki hayal kırıklığına eşit mi? Çünkü hatırlayın,
  • 00:31:30
    piyango bileti almayanlar, sonraki günde kendilerini kötü hissetmediler,
  • 00:31:33
    çekiliş sırasında harika hissetmemiş olsalar bile.
  • 00:31:35
    İnsanların kazanmayacaklarını bildikleri kısmına ise katılmıyorum.
  • 00:31:37
    Bence uzak bir ihtimal olduğunu ancak olabileceğini düşünüyorlar,
  • 00:31:40
    bu sebeple bunu, parayı sokağa atmaya tercih ediyorlar.
  • 00:31:43
    Ama demek istediğini anlıyorum: piyango bileti
  • 00:31:46
    almak için kazanmaktan başka sebepler olabilir.
  • 00:31:50
    Peki, bence ekonomistleri dinlememek için birçok iyi sebep var.
  • 00:31:53
    Bu onlardan birisi değil, bence, ama başka birçoğu var.
  • 00:31:56
    CA: Son soru.
  • 00:31:58
    Aubrey de Grey: Adım Aubrey de Grey, Cambridge'denim.
  • 00:32:01
    Ben, diğer hepsinden daha çok insanı öldüren şey üzerine çalışıyorum --
  • 00:32:05
    yaşlanma üzerine çalışıyorum -- ve bu konuda bir şeyler yapmak istiyorum,
  • 00:32:07
    yarın hepimizin dinleyeceği gibi.
  • 00:32:08
    Söylediklerinizi çok iyi anlıyorum,
  • 00:32:11
    çünkü bana göre sorun şu;
  • 00:32:13
    insanlar yaşlanmak konusuna ilgi göstermiyorlar çünkü
  • 00:32:16
    yaşlılık sizi öldürmek üzereyken, kansere
  • 00:32:19
    veya kalp hastalığına veya başka bir şeye benziyor. Tavsiyeniz var mı?
  • 00:32:22
    (Gülüşmeler)
  • 00:32:25
    DG: Senin için mi onlar için mi?
  • 00:32:26
    AdG: Onları ikna etmek için.
  • 00:32:27
    DG: Ah, sana, onları ikna etmen için.
  • 00:32:29
    İnsanları ileri görüşlü yapamak inanılmaz derecede zordur.
  • 00:32:32
    Ama psikologların deneyip de sonuç aldığı tek şey,
  • 00:32:36
    insanları geleceği daha canlı hayal etmesini sağlamak.
  • 00:32:39
    Uzak ve yakın gelecek hakkında karar verirken
  • 00:32:42
    yaşadığımız bir sıkıntı, yakın geleceği uzağa göre
  • 00:32:45
    çok daha canlı hayal edebiliriz.
  • 00:32:47
    İnsanların yakın ve uzak geleceklerinin zihinsel gösterimlerine
  • 00:32:51
    koydukları detay seviyesini eşitleyebildiğin ölçüde
  • 00:32:53
    insanları her ikisi hakkında da
  • 00:32:55
    aynı şekilde karar vermeye yönlendirebilirsin.
  • 00:32:57
    Yani, 65 yaşına geldiğinde fazladan bir 100,000 dolar ister misin sorusu,
  • 00:33:02
    şundan çok daha farklıdır,
  • 00:33:03
    65'ine geldiğinde kim olacağını hayal et: hayatta mısın,
  • 00:33:07
    nasıl görünüyorsun, ne kadar saçın var,
  • 00:33:09
    kiminle berabersin.
  • 00:33:10
    Bu hayali senaryodaki tüm detayları tamamlayınca,
  • 00:33:13
    birdenbire para biriktirmenin önemli olabileceğini hissederiz ki
  • 00:33:15
    o yaşlı adamın bir emeklilik parası olsun.
  • 00:33:18
    Ama bunlar uç noktalardaki numaralar.
  • 00:33:20
    Bence sen genel olarak çok temel bir insan özelliği ile karşı karşıyasın,
  • 00:33:23
    yani "Şimdi buradayım,
  • 00:33:25
    ve şu an sonrasından çok daha önemli."
  • 00:33:28
    CA: Dan, teşekkürler. Sayın dinleyiciler,
  • 00:33:30
    bu harika bir oturum oldu. Teşekkürler.
  • 00:33:31
    (Alkışlar)
Tags
  • karar verme
  • Bernoulli
  • piyango
  • olasılık
  • değer tahmin
  • karşılaştırma
  • istatistik
  • psikoloji
  • ekonomi
  • risk değerlendirme