Why we make bad decisions | Dan Gilbert
摘要
TLDRDan Gilbert avakirûyeke çalakî li ser binpirsînên rojane ya kesên ku modaliyetên Bernoulli an jî medearî bi cîhanek pêçan dikin, têkiliyên ku pêdivî ye şop û qedexe bi rêvebiriyeke xwezayî re parastiyar bibin, diyar dike. Ew gotûbêj dike ku çend pirsgirêkên pêwîst ên pêşîn an berbiçav an mecerên navdar du neçarîne ku sarîn, lê hemû wan can be beşdan têkilî dixe, van haman berberiya me ji her navbera bi kêma hînbûna pirsgirêkên mêban û bêhreman dikin û bi çi hatinên ku her jî dê hema hemû wan hişmend dikin, zezmanî digere. Tenê wisa dibe ku me hişkirin veke jî zarîna van her du neçarîn reşîdandinên me da ku dibêjin ku ew nabûna berbiçav in ji piteyek vê çalakiya rûdana xwe.
心得
- 🧠 Karar verme süreçlerinde olasılık ve değeri doğru hesaplamanın önemi.
- 🎲 Yazı-tura gibi oyunlarda karar vermenin basitliği.
- 💡 İleriye dönük tahminlerin nasıl yanıltıcı olabileceği.
- 💰 Piyango bileti almanın ekonomik açıdan neden mantıksız olduğu.
- 🔍 Geçmişle karşılaştırmanın yanıltıcı olabileceği.
- 📈 Daniel Bernoulli'nin formülü ve günlük yaşamdaki uygulanabilirliği.
- 📉 İnsanların risk değerlendirmelerinde nasıl hata yapabileceği.
- 🎯 Bir ürünün fiyatını geçmiş veya başka ürünlerle kıyaslamanın tehlikesi.
- 🎥 Dan Gilbert'ın karar verme üzerine verdiği günlük yaşam örnekleri.
- 🔍 İnsanın olasılık ve değer konusundaki yanlış algısı.
- 🚦 Medyanın olaylara yaklaşımının etkisi.
- 🗝️ Kararlarımızın geleceğimizi nasıl şekillendirdiği.
时间轴
- 00:00:00 - 00:05:00
Bername dabûnana Bernoulli's Gift îzah dike, ku hewldanên xwerû yên daneyan di sedsala 18an de têkilî deda. Axaftin vivre bi menjeya xwînkar û daneyena anadîsek dike, bi sermaye û sermestî de re. Daneyên Bernoulli xweşîn û xelj zanînekî serefiraz a bixuynî zana xwastin: bişofin bi reş û re ne sebeta go ya VÊ olur de xeynayîye di esr zinîyetan girtîneka.
- 00:05:00 - 00:10:00
Bername dibêje ku, gava xwînek li colên daraz û xweş be ku xwe bişofe û rûniya rezev xeberne ve mazûr kê (pl), gel alaqeyê dixe. Jiyana serkeftî bîr inavigatori jinis nane, bîr mûşek bişitin. Gerard îste: xeberê digel bê derdan, başê nikare liser bixuin.
- 00:10:00 - 00:15:00
Ager misalan Bastiya dike û xelatan dezê li Şibe an de yeran naxe, maneyeke û razamîşewiya mucade zûd û naveke civi dikin û ji bo yana tu pirs vizik be, di gitara ‘di piya’ (çîwekk dike) ve er bêxist lê. Polek vî de seferzin dara bixerdiyenîne.
- 00:15:00 - 00:20:00
Taqe girtiya tariya mazûr palêşinike qirz di tendura 33lîngre û qinasikiye digahecumê dijîda zeytber dibinena xiçiqekerin de xuruc û çakerina becdikan re dikan bilinda dike bika. Vaqte ku cihanbexs ban mere blaqnazewan read bevan de ne.
- 00:20:00 - 00:25:00
Daneyên mi re kanî talkif dazwiya baza ku tiya ga şîreka tê te dalê ser bekanek anência giyan be: bêra zengûrene bazînâne ku destanete xilahkan moziyek were koyî de, hewldan pisîvi pomêngan digel we di bin pelê diloz de har pirsan tê da.
- 00:25:00 - 00:34:09
Ye ku menedjer re filit alîkarî dikela ku meşteke bêçir û çarebe binvanî bi destû dizdiwine, ku biw negotiations de şîntavır met şiblya gibe le şîxesî de hilijoribar re xwîndiyek bişilin lê û biqe.
思维导图
常见问题
Dan Gilbert ne hakkında konuşuyor?
Karar verme süreçlerimizde yaptığımız hatalar ve Daniel Bernoulli'nin formülü üzerine konuşuyor.
Daniel Bernoulli'nin formülü nedir?
Herhangi bir eylemin beklenen değeri, bu eylemin kazanç fırsatı yaratma olasılığı ile kazancın değeri çarpılarak hesaplanır.
İnsanlar neden yazı-tura oyununda karar vermekte zorlanmıyor?
Çünkü ihtimalleri ve kazanacakları değeri kolayca hesaplayabiliyorlar.
Neden piyango oynamak ekonomistler tarafından 'aptallık vergisi' olarak adlandırılıyor?
Çünkü kazanma ihtimali çok düşük ve bileti almak ekonomik açıdan mantıksız.
İnsanlar, geçmişle kıyaslama konusunda ne tür hatalar yapıyorlar?
İnsanlar genellikle yeni bir şeyin, eskiye göre daha iyi ya da daha kötü olduğunu düşünerek kararlarını geçmişe dayandırıyor.
İleriye yönelik tahminlerde insanlar neden yanılıyor?
Çünkü ileriye dönük hayallerin canlılığı, yakın geleceğe göre yetersiz kalabiliyor.
Karşılaştırmanın hatalar yaratabileceği bir örnek nedir?
Etiket fiyatı indirilen bir ürünü, önceki yüksek fiyatıyla karşılaştırıp almanın cazip olduğuna karar verebiliriz, bu da yanıltıcıdır.
Dan Gilbert konuşmasında hangi örnekler kullanıyor?
Patates cipsi, piyango, tiyatro biletleri gibi karar verme süreçlerinde kullanılan örnekler.
İnsanlar neden karar verirken hata yapıyor?
Çünkü geçmişe dayalı ya da duygusal değerlendirmeler yapıyorlar, mantık ve olasılığı göz ardı ediyorlar.
Dan Gilbert'tan alınacak ana ders nedir?
Karar verirken mantıklı olmalı ve olasılıklarla değerleri doğru değerlendirmeliyiz.
查看更多视频摘要
- 00:00:00Çeviri: Çağdaş Bayram Gözden geçirme: Serap Çakıl
- 00:00:18Hepimiz her gün kararlar veririz; bilmek istediğimiz
- 00:00:20ne yapmanın doğru olacağıdır - finans dünyasından
- 00:00:23gastronomiye, profesyonelliğe ve duygusallığa.
- 00:00:27Elbette, eğer birisi bize gerçekten her zaman için
- 00:00:30tam doğru şeyi nasıl yapacağımızı söyleyebilseydi
- 00:00:33bu inanılmaz bir armağan olurdu.
- 00:00:36İşin gerçeği, bu armağan dünyaya 1738'de
- 00:00:41Hollandalı bilge Daniel Bernoulli tarafından verildi.
- 00:00:44Bugün burada sizlerle hem bu armağanın ne olduğunu konuşmak,
- 00:00:47hem de neden şimdiye kadar
- 00:00:50bunun en ufacık bir fark yaratmadığını anlatmak istiyorum.
- 00:00:53Ve işte, bu Bernoulli'nin armağanı. Doğrudan bir alıntı.
- 00:00:58Eğer size Yunanca gibi geldiyse, yani işte, gerçekten de Yunanca.
- 00:01:02Fakat basit Türkçe tercümesi - daha az kesin,
- 00:01:06fakat Bernouli'nin söylediğinin özünü yakalıyor - şöyle:
- 00:01:10Herhangi bir eylemimizin beklenen değeri --
- 00:01:12yani elde edeceğimize inandığımız getiri--
- 00:01:16iki basit şeyin çarpımıdır:
- 00:01:18bu eylemin bize bir kazanç fırsatı yaratma olasılığı
- 00:01:22ve bu kazancın bizim için değeri.
- 00:01:25Yani bir bakıma, Bernoullli şöyle söylemekte,
- 00:01:27eğer bu iki şeyi tahmin edip çarpabilirsek,
- 00:01:30her zaman nasıl davranmamız gerektiğini kesin olarak bilebiliriz.
- 00:01:33İşte, bu basit denklem, hatta siz
- 00:01:36denklemleri sevmeyenleriniz için bile, alışageldiğiniz bir şey.
- 00:01:39İşte bir örnek: eğer desem ki haydi
- 00:01:42yazı-tura oynayalım, parayı havaya atacağım
- 00:01:45ve yazı gelirse, sana 10 lira vereceğim.
- 00:01:48fakat benimle beraber oynama hakkı için 4 lira ödeyeceksin,
- 00:01:52hemen hepiniz eminim tabii ki varım dersiniz. Çünkü biliyorsunuz ki
- 00:01:55kazanma ihtimaliniz yarı yarıya ve kazancınız 10 lira,
- 00:02:00çarpımları 5 eder ki bu da
- 00:02:02oynamak için aldığım paradan daha fazla. Yani cevap, evet.
- 00:02:06İstatistikçilerin teknik olarak "aman ha kaçırma" dedikleri bir bahis.
- 00:02:10Tabii ki yazı-tura için kullanırken fikir gayet basit,
- 00:02:13gel gelelim, gündelik hayatta o kadar da kolay değil.
- 00:02:17İnsanlar bu iki şeyi de tahmin etmekte berbatlar,
- 00:02:21ve bugün sizlerle konuşmak istediğim konu bu.
- 00:02:23Doğru olanın ne olduğuna karar vermeye çalışırken,
- 00:02:26insanların yaptığı iki tür hata vardır, bunlar
- 00:02:28başarı şansını tahmin ederken yapılan hatalar,
- 00:02:31ve başarılarının değerini tahmin ederken yapılan hatalardır.
- 00:02:35Peki, öncelikle ilki hakkında konuşalım.
- 00:02:39Olasılığı hesaplamak biraz basit bir iş gibi görünür:
- 00:02:41bir zarın altı yüzü, bozuk paranın iki tarafı ve destede 52 kart vardır.
- 00:02:45Hepiniz maça ası çekme ihtimalini,
- 00:02:49veya yazı gelme ihtimalini bilebilirsiniz.
- 00:02:50Fakat görünen o ki, bu fikrin gündelik yaşamda uygulanması
- 00:02:55çok da kolay değil. Bu sebeple Amerikalılar'ın harcadıkları
- 00:02:58-- kaybettikleri demem lazım-- kumar parası
- 00:03:01diğer tüm eğlence şekillerine harcadıklarından fazla.
- 00:03:06Bunun sebebi, insanların ihtimalleri böyle hesaplamamaları.
- 00:03:09İnsanların ihtimalleri tahmin etme şeklini anlamak
- 00:03:10öncelikle biraz domuzlar hakkında konuşmamızı gerektiriyor.
- 00:03:13Şimdi size soracağım soru şu; sizce
- 00:03:15Oxford'da herhangi bir günde
- 00:03:18tasmalı köpek mi daha çok görebiliriz yoksa domuz mu?
- 00:03:21Tabii ki hepiniz cevabın köpek olduğunu biliyorsunuz.
- 00:03:23Ve cevabın köpek olduğunu nasıl bildiğinize gelirsek,
- 00:03:26hızlıca hafızanıza göz atıp kaç sefer
- 00:03:28tasmalı köpek ve domuz gördüğünüzü gözden geçirdiniz.
- 00:03:30Köpekleri gördüğünüzü hatırlamak çok kolaydı,
- 00:03:33fakat domuzları hatırlamak o kadar kolay değil. Ve her biriniz varsaydınız ki
- 00:03:36eğer tasmalı köpekler akla daha çabuk geliyorsa,
- 00:03:40o zaman tasmalı köpekler daha olasıdır.
- 00:03:42Bu aslında çok da kötü bir tahmin değil, fakat olduğu da oluyor.
- 00:03:47Örneğin alın size bir bulmaca.
- 00:03:49Hangi dört harfli İngilizce kelimeler fazladır;
- 00:03:51R harfi 3. sırada olanlar mı yoksa R harfi 1. sırada olanlar mı?
- 00:03:55Yani, hafızanıza çok kısaca baktığınızda, hızlı bir tarama yaparak,
- 00:03:58kendinize Ring, Rang, Rung demek çok daha kolay gelir
- 00:04:01fakat Pare, Park demek zordur, akla daha geç gelir.
- 00:04:08Fakat aslında, İngilizcede R'nin üçüncü sırada olduğu
- 00:04:10kelimeler, birinci sırada olanlardan fazladır.
- 00:04:13R'nin üçüncü sırada olduğu kelimelerin aklınıza daha geç gelmesinin sebebi ise
- 00:04:17onların daha az olması, daha ender veya ihtimal dışı olmaları değildir.
- 00:04:20Sebep, zihnimizin kelimeleri ilk harflerine göre hatırlamasıdır.
- 00:04:24Yani bir şekilde S harfini söylersiniz -- ve kelime gelir.
- 00:04:27Aynı sözlük gibi;
- 00:04:28üçüncü harflerine göre kelime bulmak zordur.
- 00:04:31Yani bu örneğin anlattığı,
- 00:04:33bir şeyin aklınıza gelme hızı
- 00:04:35size o şeyin olasılığı hakkında bir fikir veriyor --
- 00:04:37bu fikir sizi nasıl yoldan çıkartabilir. Olay sadece bulmacalar değil tabii ki.
- 00:04:41Örneğin, Amerikalılardan hangi ilginç yollarla ölebileceklerinin
- 00:04:44olasılıklarını tahmin etmelerini istediğimizde --
- 00:04:47bunlar yıllık ölüm oranları tahminlerinin
- 00:04:50200 milyon ABD vatandaşına oranıdır.
- 00:04:52Sizler gibi sıradan insanlara sorulan bu soru,
- 00:04:54kaç insanın hortum, havai fişek, astım, boğulma vb. den öldüğünü tahmin etmeleriydi.
- 00:04:58Cevapları gerçek sayılarla bir karşılaştırın.
- 00:05:01Burada görmekte olduğunuz çok ilginç bir model, her şeyden önce,
- 00:05:04iki şey aşırı derecede abartılı tahmin edilmiş, hortumlar ve havai fişekler;
- 00:05:09iki şey ise fazlaca küçümsenerek tahmin edilmiş:
- 00:05:11boğularak veya astım yüzünden ölüm. Neden?
- 00:05:14En son ne zaman bir gazete aldınız
- 00:05:17ve manşette "Astımdan ölen çocuk" vardı?
- 00:05:20İlginç değil çünkü çok yaygın.
- 00:05:23Haber bültenleri veya özetlerinde gördüğümüz,
- 00:05:27şehirleri yıkan kasırgalar veya havai fişekle
- 00:05:304 Temmuz kutlaması yaparken elini uçuran zavallı adam
- 00:05:32aklımıza çok çabuk gelir.
- 00:05:36Boğulma ve astıma bağlı ölümlerden ise pek bahsedilmez
- 00:05:39Bu sebeple bunlar, akla o kadar da çabuk gelmez, ve sonuç olarak,
- 00:05:41bunları oldukça küçümseriz.
- 00:05:43Aslında olay Susam Sokağı'ndaki şu oyuna benzer
- 00:05:45"Hangisi buraya ait değil?" Ve doğru cevap;
- 00:05:49yüzme havuzu buraya ait değil, çünkü yüzme havuzu
- 00:05:52bu slayttaki gerçekten tehlikeli olan tek şey.
- 00:05:56Bu şekilde ölme ihtimaliniz, bu slayttaki diğer
- 00:05:58üç tanesinin toplamından daha fazla.
- 00:06:02Tabii ki piyango çekilişi mükemmel bir örnek - insanların olasılık
- 00:06:06hesaplama yetillerini ölçen mükemmel bir vaka.
- 00:06:09Ekonomistler, -- aranızda piyango oynayan varsa özür dilerim --
- 00:06:12ama ekonomistler, kendi aralarında da olsa, piyangoya
- 00:06:15aptallık vergisi derler, çünkü bir kazanç sağlama ihtimaliniz
- 00:06:20yani paranızı bir piyango biletine yatırarak,
- 00:06:22neredeyse paranızı tuvalete atıp üzerine sifonu
- 00:06:24çekmekle aynıdır -- bu arada sifon çekmek
- 00:06:26için bir mağazaya gidip bir şeyler almanız da gerekmez.
- 00:06:30Peki ama neden insanlar piyango oynar?
- 00:06:33Yani, bir çok cevap verebiliriz, ama cevaplardan birisi kesinlikle,
- 00:06:36bir çok kazanan görüyoruz. Değil mi? Oradaki evli çift piyangoyu kazanır,
- 00:06:40ya da Ed McMahon elindeki devasa çekle kapınızda belirir --
- 00:06:43bu arada o koca şeyi nasıl bozdurursunuz, bilmiyorum.
- 00:06:46Bunu TV'de görüyoruz, gazetede okuyoruz.
- 00:06:49En son ne zaman kaybeden herkesle yapılan
- 00:06:52uzun röportajlar gördünüz?
- 00:06:54İşin gerçeği, eğer televizyon kanallarının her kaybedenle
- 00:06:5730 saniyelik bir röportaj yapmasını isteseydik
- 00:06:59yani her kazananla yaptıkları bir röportaj için, piyangoda
- 00:07:03kaybeden 100 milyon kişinin röportajını seyretmek,
- 00:07:06kesintisiz 9,5 yıl boyunca izlemenizi gerektirirdi.
- 00:07:09"Ben mi? Çıkmadı." "Ben mi? Çıkmadı."
- 00:07:12Eğer dokuz-buçuk yıl boyunca televizyonu
- 00:07:14uyumadan, mola vermeden -- peşpeşe kaybedenleri izleyip,
- 00:07:19ve en sonunda bir 30 saniyelik, "ve ben kazandım," görseydiniz
- 00:07:21piyango oynama ihtimaliniz oldukça az olurdu.
- 00:07:24İşte, bunu kanıtlayabilirim: işte size minik bir piyango.
- 00:07:27Bu piyangoda 10 bilet var.
- 00:07:29Dokuz tanesi buradaki kişilere satıldı.
- 00:07:32Bir bilet bir dolar ve kazanırsanız
- 00:07:3520 papel alırsın. Bu iyi bir bahis mi?
- 00:07:37Eh, Bernoulli der ki:
- 00:07:38bu piyangonun beklenen değeri 2 dolar;
- 00:07:41bu piyangoya para yatırmalısınız.
- 00:07:44Ve birçok insan, "Tamam, varım." der.
- 00:07:46Şimdi de bu piyangonun biraz değişik hali:
- 00:07:49dokuz bileti de Leroy adlı
- 00:07:51şişko birisinin aldığını düşünün.
- 00:07:53Leroy'da dokuz bilet var, sadece tek bir tane kaldı.
- 00:07:55Onu ister miydiniz? Çoğu insan bu piyangoya girmez.
- 00:07:58Ama gördüğünüz gibi kazanma ihtimali değişmedi,
- 00:08:00ama artık kimin kazanacağını tahmin etmek son derece kolay.
- 00:08:05Leroy'u çeki alırken hayal etmek çok kolay, değil mi?
- 00:08:08Kendinize "Ben de herkes kadar kazanabilirim," diyemezsiniz
- 00:08:10çünkü Leroy kadar kazanma şansınız yok.
- 00:08:13Bütün o biletlerin Leroy'da olduğu gerçeği
- 00:08:15oynama kararınızı değiştirdi,
- 00:08:17üstelik bu gerçeğin ihtimallerle bir alakası olmadığı halde.
- 00:08:20Bu arada, ihtimalleri tahmin etmek, zor da görünse, değer biçmenin yanında
- 00:08:25çocuk oyuncağı gibi kalır:
- 00:08:27bir şeyin ne kadar edeceğini, ne kadar hoşumuza gideceğini,
- 00:08:30bize ne kadar keyif vereceğini söylemeye çalışmak gibi.
- 00:08:33Şimdi de değer hakkındaki yanılgılardan bahsetmek istiyorum.
- 00:08:35Bir Big Mac ne kadar eder? 25 dolar eder mi?
- 00:08:39Çoğunuzun hissiyatına göre etmez --
- 00:08:42bu kadar ödemezsiniz.
- 00:08:44İşin aslı, bir Big Mac'in 25 dolar edip etmeyeceğine karar vermek için
- 00:08:48bir soru, tek bir soru, sormanız gerekir, o soru şudur:
- 00:08:5125 dolarla başka ne yapabilirim ?
- 00:08:53Eğer Avustralya'ya olan o uzun mesafeli uçuşlardan birine katıldıysanız
- 00:08:57ve size hiç bir yiyecek sunmayacaklarını fark ettiyseniz,
- 00:09:00ama önünüzde oturan adam az önce
- 00:09:02McDonald's poşetini açtıysa, ve altın kemerlerin (çev: McDonalds logosu)
- 00:09:05koltuğun üzerinde tütüyorsa, dersiniz ki,
- 00:09:08Bu 25 dolarla 16 saat boyunca hiçbir şey yapamayacağım.
- 00:09:11Ateşe bile veremem -- çakmağımı aldılar!
- 00:09:14Ansızın, bir BigMac için 25 dolar oldukça iyi bir alışveriş haline gelebilir.
- 00:09:17Diğer taraftan, eğer az gelişimiş bir ülkeyi ziyaret ediyorsanız,
- 00:09:19ve 25 dolar size bir gurme sofrasına yetiyorsa, bir Big Mac için fahiş fiyat sayılır.
- 00:09:23Neden hepiniz cevabın hayır olduğundan emindiniz?
- 00:09:26Oysa, size durum hakkında hiç bir şey anlatmamıştım.
- 00:09:29Çünkü çoğunuz Big Mac'in bu fiyatını
- 00:09:33alışık olduğunuz fiyatla karşılaştırdınız. Kendinize
- 00:09:36"Bu parayla başka ne yapabilirim" diye sorarak bu yatırımı
- 00:09:39diğer muhtemel yatırımlarla karşılaştırmak yerine, geçmişle karşılaştırdınız.
- 00:09:43Ve bu durum, insanların sistematik olarak düştükleri bir yanılgıdır.
- 00:09:45Bildiğiniz şey, eskiden üç dolar ödediğinizdi; 25 resmen rezalet.
- 00:09:50Bunun bir hata olduğunu, yol açtığı mantıksızlıkları
- 00:09:52göstererek kanıtlayabilirim.
- 00:09:54Örneğin bu, tabii ki
- 00:09:57en lezzetli pazarlama taktiklerinden birisidir,
- 00:09:59bir şeyin eskiden daha pahalı olduğunu söylersiniz
- 00:10:01ve birdenbire iyi bir fırsat gibi görünür.
- 00:10:04İnsanlara iki farklı iş hakkında soru soruldu:
- 00:10:07Başlangıçta yıllık 60 bin, sonra 50 bin, sonra 40 bin maaşlı,
- 00:10:10her yıl maaşı azalan bir iş,
- 00:10:12ve öte tarafta her yıl zam aldığınız başka bir iş.
- 00:10:14İnsanlar ikinci işi diğerinden daha çok sevdiler, oysa ki
- 00:10:18ikinci işte çok daha az para kazanacakları söylenmişti. Neden?
- 00:10:21Çünkü azalan maaşın, artan maaştan daha kötü bir şey
- 00:10:25olduğunu hissediyorlardı, azalan durumda aldıkları toplam maaş
- 00:10:29daha fazla olsa bile. Alın size başka bir güzel örnek.
- 00:10:332,000 dolarlık Hawai tatil paketi indirimde ve sadece 1,600 dolar.
- 00:10:38Hawai'ye gitmek istediğinizi varsayarsak, bu paketi alır mıydınız?
- 00:10:41Birçok insan alacağını söyler. Peki, hikayeyi biraz değiştirelim:
- 00:10:452,000 dolarlık Hawai tatil paketi indirimde ve 700 dolar,
- 00:10:49ve siz de bir hafta kadar düşünüp taşındınız.
- 00:10:51Seyahat acentasına gidene kadar, en iyi fiyatlar kaçmış --
- 00:10:53ve paket artık 1,500 dolar. Alır mıydınız ? Çoğu insan hayır der.
- 00:10:58Neden? Çünkü eskiden 700 tutuyordu, geçen hafta 700 dolar olan bir şeye
- 00:11:02hayatta 1,500 vermem.
- 00:11:05Geçmişle karşılaştırma eğilimi yüzünden
- 00:11:07insanlar daha iyi fırsatları kaçırıyorlar. Diğer bir deyişle,
- 00:11:11eskiden harika bir fırsat olan iyi bir fırsat, önceden rezalet olan
- 00:11:14kötü bir fırsat kadar iyi değil.
- 00:11:18Geçmişle karşılaştırmanın kararlarımızı şaşırttığına
- 00:11:20başka bir örnek daha.
- 00:11:24Tiyatroya gideceğinizi hayal edin.
- 00:11:26Yola çıktınız ve gidiyorsunuz.
- 00:11:27Cüzdanınızda 20 dolara aldığınız bir bilet var.
- 00:11:29Ayrıca bir de 20 dolarlık banknotunuz var.
- 00:11:31Tiyatroya geldiğinizde,
- 00:11:33yolda bir yerlerde bileti düşürdüğünüzü fark ediyorsunuz.
- 00:11:36Cebinizdeki parayla tekrar bilet alır mıydınız?
- 00:11:39Çoğu insan, hayır, diye cevap verir.
- 00:11:42Şimdi, bu senaryoda tek bir şeyi değiştirelim.
- 00:11:45Tiyatroya doğru yola çıktınız,
- 00:11:46ve cüzdanınızda iki tane 20 dolarlık banknot var.
- 00:11:48Geldiğinizde bir de baktınız ki bir tanesini kaybetmişsiniz.
- 00:11:50Kalan 20 dolarınızı bilete harcar mıydınız?
- 00:11:52Tabii ki evet: Oyunu izlemek için tiyatroya gittim.
- 00:11:55Yolda 20 dolar kaybettiysem bununla ne alakası var?
- 00:11:58Eğer hala durumu anlamadıysanız,
- 00:12:01işte size olanların bir şeması, oldu mu?
- 00:12:03(Gülüşmeler)
- 00:12:04Yolda bir şey kaybettiniz.
- 00:12:06Her iki durumda da, o şey bir kağıt parçasıydı.
- 00:12:08İlk durumda, üzerinden A.B.D. başkanının resmi vardı, diğerinde yoktu.
- 00:12:12İyi de, bu neden fark etsin ki?
- 00:12:14Farklı olan şu; bileti kaybettiğinizde kendinize şöyle dersiniz,
- 00:12:17Aynı şeye iki kere para vermem.
- 00:12:19Oyunun şimdiki fiyatını -- 40 dolar--
- 00:12:22önceki fiyatıyla -- 20 dolar-- karşılaştırıp kötü alışveriş dersiniz.
- 00:12:27Geçmişle karşlaştırmanın yol açtığı sorunların çoğunu
- 00:12:31davranışsal ekonomistler ve psikologlar
- 00:12:34insanların değer biçme çabalarında görüyor.
- 00:12:36Fakat geçmişle değil de olası olanlarla karşılaştırınca bile,
- 00:12:41belli başlı bazı hatalar yaparız.
- 00:12:43Şimdi size bunlardan birkaçını göstereceğim.
- 00:12:45Karşılaştırmayla ilgili bildiğimiz şeylerden bir tanesi:
- 00:12:48bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırdığımızda, değeri değişir.
- 00:12:51Yani 1992'de, bu adam, George Bush, biz
- 00:12:55politik olarak liberal tarafta olanlar için,
- 00:12:58çok iyi bir adam gibi görünmüyordu.
- 00:13:00Ansınız, neredeyse dönmesini ister olduk.
- 00:13:04(Gülüşmeler)
- 00:13:07Karşılaştırma onu nasıl değerlendirdiğimizi değiştirdi.
- 00:13:10Tabii ki satıcılar bunu herkesten önce biliyorlardı,
- 00:13:14ve bu bilgiyi size yardım etmek için kullandılar --
- 00:13:16yani üzerinizdeki fazlalık paradan kurtarmak için.
- 00:13:18Bir satıcıdan konuşalım, eğer bir şarap evine gidip
- 00:13:21bir şişe şarap alacak olsaydınız,
- 00:13:22ve 8, 27, 33 dolara seçenekler olsaydı, ne yapardınız ?
- 00:13:26Çoğu insan en pahalısını istemez,
- 00:13:28en ucuzunu da istemez.
- 00:13:30Yani, ortadaki malı seçeceklerdir.
- 00:13:32Eğer akıllı bir satıcıysanız, o zaman öyle pahalı bir mal
- 00:13:35koyarsınız ki kimse onu almaz,
- 00:13:37çünkü artık karşılaştırınca 33 dolarlık şarap o kadar da pahalı görünmemektedir.
- 00:13:43Aslında size zaten bildiğiniz bir şeyi söylüyorum:
- 00:13:44yani, karşılaştırma her şeyin değerini değiştirir.
- 00:13:48İşte size bunun neden sorun yarattığı:
- 00:13:49sorun, o 33 dolarlık şarabı eve götürdüğünüzde başlar,
- 00:13:55çünkü o zaman, eski rafında hangi şarabın yanında durduğu fark etmez.
- 00:13:59Değer biçerken yaptığımız karşılaştırmalar,
- 00:14:04o şeyin ne kadar hoşumuza gideceğini tahmin etmeye çalışmak,
- 00:14:08o şeyi tüketirken yapacağımız karşılaştırmayla aynı değildir.
- 00:14:11Böylesine değişen karşılaştırmalar
- 00:14:15mantıklı kararlar vermeye çalışırken başa bela olur.
- 00:14:18Size tek bir örnek vermeme izin verin.
- 00:14:19Kendi laboratuarımdan birşeyler göstermem gerektiği için bunu araya soktum.
- 00:14:23Deney için gelen bu deneklere
- 00:14:25şu basit soru soruldu:
- 00:14:27Bir dakika sonra patastes cipsi yemek ne kadar hoşuna gidecek?
- 00:14:31Bir odadalar ve önlerinde de patates cipsi var.
- 00:14:34Bazı denekler için ise, odanın öte tarafında
- 00:14:37bir kutu Godiva çikolatası, diğer bazıları için ise bir kutu Spam var.
- 00:14:42İşin aslı, odada duran bu şeyler, deneklerin
- 00:14:46patates cipsinin ne kadar hoşlarına gideceği hakkındaki düşüncesini değiştiriyor.
- 00:14:49Şöyle ki, Spam'e bakanlar
- 00:14:51patates cipslerinin oldukça lezzetli olduğunu düşünürken;
- 00:14:53Godiva çikolatasına bakanlar
- 00:14:55o kadar da lezzetli olmayacaklarını düşünüyor.
- 00:14:57Tabii ki, patates cipsini yediklerinde olan ne?
- 00:14:59Bunu söylemek için psikoloğa ihtiyacınız yok,
- 00:15:02bir ağız dolusu yağlı, çıtır çıtır, tuzlu, lezzetli abur cubur yerseniz
- 00:15:06odanın öte tarafında ne olduğunun
- 00:15:07aldığınız tadın üzerinde bir gıdım etkisi bile olmaz.
- 00:15:12Bununla birlikte, karşılaştırma sebebiyle yanılan öngörülerinin
- 00:15:16asıl yaşadıkları tecrübe üzerinde bir etkisi olmadı.
- 00:15:20Bunu hepiniz yaşamışsınızdır, hatta bunun için
- 00:15:22bizim laboratuara gelip cips yemenize gerek yok, işte bir soru:
- 00:15:25Bir araba teybi almak istiyorsunuz.
- 00:15:27Evinizin yanındaki satıcı bir teybi size 200 dolara veriyor,
- 00:15:32ama şehrin diğer tarafına giderseniz, aynı teybi 100 dolara alabiliyorsunuz.
- 00:15:35Yüzde 50 indirim alıp 100 dolardan tasarruf etmek için oraya gider miydiniz?
- 00:15:38Çoğu insan gideceklerini söylerdi.
- 00:15:40İki katı fiyata almayı hayal bile edemezler,
- 00:15:42şehrin diğer tarafına giderek yarı fiyatına almak dururken.
- 00:15:46Tamam, şimdi teybi olan bir araba almak istediğinizi düşünün,
- 00:15:50evinizin yanındaki satıcı 31,000 diyor.
- 00:15:52Ama şehrin diğer yakasında, aynısını 30,900'e alabilirsiniz.
- 00:15:57Gider miydiniz? Kazancınız yüzde 0,003 -- 100 dolar.
- 00:16:01Çoğu insan hayır der. Şehrin taa öte yakasına gidip
- 00:16:03arabadan 100 dolar kar mı edeceğim ?
- 00:16:06Bu düşünce tarzı ekonomistleri deliye çeviriyor ve zaten çevirmeli.
- 00:16:10Çünkü tasarruf etiğiniz 100 dolar -- merhaba! --
- 00:16:14nereden geldiğini bilmiyor.
- 00:16:16Onu nereden tasarruf ettiğinizi bilmiyor.
- 00:16:18O parayla sebze almaya gittiğinizde, şöyle değil,
- 00:16:20Ben araba teybinden tasarruf edilen parayım, ya da,
- 00:16:23ben arabadan tasarruf edilen o aptal parayım. Para paradır.
- 00:16:27Ve eğer şehrin diğer yakasına gitmek 100 dolarsa, 100 dolardır.
- 00:16:30Neyden tasarruf ettiğinizin önemi yok. Ama insanlar böyle düşünmez.
- 00:16:33İşte bu yüzden portföy yöneticisinin
- 00:16:35kendi yatırımlarından yüzde 0.1 mi 0.15 mi aldığını bilmezler,
- 00:16:40ama diş macunundan bir dolar kar etmek için kupon keserler.
- 00:16:43İşte, gördüğünüz gibi, sorun değişen karşılaştırmalarda,
- 00:16:46çünkü yaptığınız şey, 100 doları karşılaştırdığınız şey
- 00:16:49yaptığınız alışveriş.
- 00:16:51ama gidip parayı harcarken o karşılaştırmayı yapmıyorsunuz.
- 00:16:55Hepiniz bu tecrübeyi yaşamışsınızdır.
- 00:16:57Eğer Amerikalıysanız mesela, Fransa'ya mutlaka seyahat etmişsinizdir.
- 00:17:01Bir yerlerde sizin şehirden bir çiftle karşılaşıp
- 00:17:03şöyle dersiniz,
- 00:17:04"Aman Allahım, bu insanlar çok sıcak. Bana karşı çok iyiler.
- 00:17:09Yani, bütün bu dillerini konuşmaya çalışınca benden nefret eden
- 00:17:11konuşmayınca daha da çok nefret eden insanlara göre,
- 00:17:14bunlar harika. Ve Fransa'yı onlarla beraber gezersiniz ve
- 00:17:17eve dönüp onları yemeğe davet edersiniz,
- 00:17:19ve ne görürsünüz?
- 00:17:20Eski arkadaşlarınızla karşılaştırınca,
- 00:17:22sıkıcı ve soğuk gelirler, değil mi? Çünkü bu yeni çevrede,
- 00:17:26karşılaştırma çok, çok başkadır. İşin aslı, onlardan öylesine
- 00:17:30soğursunuz ki Fransa vatandaşlığına geçmeyi bile düşünürsünüz.
- 00:17:34İşte, müzik seti alırken de aynı sorunu yaşarsınız.
- 00:17:37Müzik seti dükkanına gider ve iki değişik müzik seti görürsünüz --
- 00:17:40büyük, devasa, sütun gibi olanlar ve ufak tefek narin olanlar,
- 00:17:44biraz kurcalarsınız ve, işte, farkı anlayabiliyorum:
- 00:17:46büyük olanların sesi biraz daha güzel.
- 00:17:48Ve onları alırsınız ve eve getirirsiniz,
- 00:17:50ve evinizin dekorunu tamamen bozarsınız,
- 00:17:53Sorun tabii ki şudur, mağazada yaptığınız karşılaştırmayı
- 00:17:57bir daha asla yapmayacaksınız.
- 00:17:59Bir daha ne zaman müzik setini açıp şöyle diyeceksiniz ki,
- 00:18:01"Bunların sesi o küçük olanlardan çok daha iyi,"
- 00:18:04dinlediğinizi bile hatırlamadığınız halde.
- 00:18:06Bu değişen kıyaslama sorunu, seçenekler
- 00:18:09zamana yayıldığında daha da zorlaşır.
- 00:18:12İnsanlar değişik zamanlarda olacak olaylar hakkında
- 00:18:15karar verirken oldukça zorlanırlar.
- 00:18:18Psikologların ve davranışsal ekonomistlerin keşfettiği şey ise
- 00:18:20insanlar büyük oranda iki basit kuralı kullanır.
- 00:18:23Dilerseniz size bir çok basit, ve ikinci bir çok basit
- 00:18:27ve sonra üçüncü bir, zor soru sorayım.
- 00:18:28Önce ilk kolay soru:
- 00:18:31Şu anda 60 veya 50 dolar alabilirsiniz. Hangisini istersiniz?
- 00:18:34Bunun adı tek-maddelik IQ testi, tamam mı?
- 00:18:37Hepiniz, umarım, çok parayı seçmişsinizdir, ve bunun sebebi,
- 00:18:40çoğun azdan daha iyi olduğunu düşünmemiz.
- 00:18:43İşte ikinci soru:
- 00:18:44Şimdi 60 dolar veya 1 ay sonra 60 dolar alabilirsiniz. Hangisini seçerdiniz?
- 00:18:48Tekrar, kolay bir seçim,
- 00:18:50çünkü hepimiz biliyoruz ki şimdi sonradan daha iyidir.
- 00:18:54Karar vermemizi zorlaştıran etki ise bu iki kuralın çatışmasıdır.
- 00:18:57Örneğin, şu anda 50 dolar veya bir ay sonra 60 dolar önerilse.
- 00:19:01Bu örnek, hayatta karşılaşılan birçok durumu özetler,
- 00:19:04beklersen kazanırsın ama sabırlı olman lazım.
- 00:19:07Ne biliyoruz? İnsanlar böyle durumlarda ne yapıyorlar?
- 00:19:10İnsanların çok büyük bir kısmı son derece sabırsız.
- 00:19:14Yani, faiz oranlarının yüzler hatta
- 00:19:17binler oranında olmasını bekliyorlar ki tatmini ertelesinler
- 00:19:21ve fazladan bir 10 dolar için bir sonraki ayı beklesinler.
- 00:19:25Belki bu o kadar çarpıcı değil ama çarpıcı olan şey
- 00:19:28bu sabırsızlığı yenmenin ne kadar kolay olduğu, sadece
- 00:19:32bu paraların veriliş tarihlerini değiştirmek yeterli.
- 00:19:36Bir yıl sonra 50 dolar -- yani 12 ay -- alabileceğinizi hayal edin
- 00:19:39ya da 13 ay sonra 60 dolar.
- 00:19:42Şimdi karşımıza ne çıkıyor?
- 00:19:43Insanlar memnuniyetle beklemeye hazır: 12 ay bekledikleri sürece,
- 00:19:4613 de bekleyebilirler.
- 00:19:48Bu dinamik uyumsuzluğun ortaya çıkış sebebi ne?
- 00:19:51Kıyaslama. Sorunlu kıyaslama. İzin verin göstereyim.
- 00:19:55Buradaki grafik size az önce söylediğim sonuçları gösteriyor,
- 00:19:58eğer süre versem siz de bu cevapları verirdiniz, öyle ki,
- 00:20:00insanlara göre 50'nin öznel (subjektif) değeri,
- 00:20:0360'ın öznel değerinden daha fazla, sırasıyla şimdi
- 00:20:07ve bir ay sonrasında -- 30 gün sonra -- alındığında.
- 00:20:09Ama tüm kararı bir yıl ötelerseniz tam tersi
- 00:20:13bir modelle karşılaşırsınız.
- 00:20:16Peki ama neden bu farklı sonuçları alıyoruz?
- 00:20:20Bu arkadaşlar bize söyleyebilir.
- 00:20:21Burada iki adam görüyorsunuz,
- 00:20:24biri diğerinden daha büyük: itfaiyeci ve şaklaban.
- 00:20:27ufuktaki yok olma noktasına kadar uzaklaşacaklar,
- 00:20:30ve sizlerden iki şeyi fark etmenizi istiyorum.
- 00:20:32Hiçbir noktada itfaiyeci şaklabandan daha uzun görünmeyecek. Hiçbir noktada.
- 00:20:38Ama her nasılsa, aralarındaki fark giderek daha azalıyor gibi görünüyor.
- 00:20:41Önce size göre iki santim, sonra bir santim
- 00:20:44sonra yarım santim ve en sonunda dünyanın kenarından aşağıya düşüyorlar.
- 00:20:48İşte size az önce gösterdiğim şeyin sonuçları.
- 00:20:51Buradaki öznel yükseklik --
- 00:20:53bu arkadaşların değişik noktalarda gördüğünüz boyları.
- 00:20:56Ve iki şeyin doğru olduğunu görmenizi istiyorum.
- 00:20:58Bir, ne kadar uzaktaysalar, o kadar küçük görünüyorlar;
- 00:21:01ve iki, itfaiyeci her zaman şaklabandan daha büyük.
- 00:21:03Ama bazılarını aradan çıkarttığımızda ne olduğuna bakın. Evet.
- 00:21:09Çok yakın mesafede, şaklaban itfaiyeciden daha uzun görünüyor.
- 00:21:12ama daha uzak mesafede
- 00:21:14aralarındaki normal, gerçek, bağıntı devam ediyor.
- 00:21:17Plato'nun dediği gibi, boyut için uzay neyse, değer için zaman odur.
- 00:21:22İşte bunlar sorduğum zor problemin cevapları:
- 00:21:27şim 60 mı yoksa bir ay sonraya 50 mi ?
- 00:21:29Bunlar öznel değerler,
- 00:21:30ve görebileceğiniz gibi, iki kuralımız hala geçerli.
- 00:21:32İnsanlar her zaman fazlanın azdan daha iyi olduğunu düşünür:
- 00:21:3460 her zaman 50'den iyidir;
- 00:21:36ve her zaman için şimdi sonradan daha iyidir:
- 00:21:38bu taraftaki çubuklar diğer taraftakilerden daha yüksek.
- 00:21:41Şimdi birkaç tanesini çıkarttığımızda ne olduğuna bakın.
- 00:21:44İşte size hepimizi şaşırtan dinamik uyumsuzluk.
- 00:21:47İnsanlar şu anda 50 doları almayı
- 00:21:51bir ay beklemeye yeğliyor, ama bu karar çok uzak gelecekte değilse.
- 00:21:54Dikkat edin, bu ilginç bir durum yaratıyor -- yani,
- 00:21:58insan geleceğe gittiğinde, fikrini değiştiriyor.
- 00:22:02Şöyle ki, 12. ay yaklaştığında diyeceğiniz şudur,
- 00:22:0560 dolar için bir ay daha beklerim derken ne düşünüyordum?
- 00:22:0850 doları hemen alıyorum.
- 00:22:11Sonuç olarak, bitirirken sormak istediğim soru şu:
- 00:22:14Eğer bu kadar aptalsak, aya nasıl gittik?
- 00:22:17Çünkü bu kanıtları iki saat boyunca peş peşe sıralayabilirim:
- 00:22:20insanların olasılık ve değer tahmin etmedeki beceriksizlikleri.
- 00:22:26Bu sorunun cevabı, sanırım önceden de başka konuşmalarda
- 00:22:28duyduğunuz bir cevap, yine de tekrar söyleyebilirim:
- 00:22:30Beyinlerimiz daha değişik bir dünya için evrimleşti,
- 00:22:34şimdi içinde yaşadığımızdan çok daha değişik.
- 00:22:36Evrimleştikleri bu dünyada
- 00:22:38insanlar küçük gruplar halinde yaşardı,
- 00:22:40kendilerinden çok farklı kimselerle nadiren karşılaşırlar,
- 00:22:43nispeten az seçeneklerinin olduğu kısa hayatlar yaşardı.
- 00:22:46Onlar için birinci öncelik o an yemek ve çiftleşmekti.
- 00:22:51Bernoullli'nin hediyesi, Bernoulli'nin minik formülü şu işe yarar:
- 00:22:56Doğa'nın bizim için tasarlamadığı bir dünya içerisinde nasıl düşünmeliyiz.
- 00:23:01Bunu kullanmakta neden bu kadar kötü olduğumuzu açıklıyor, diğer taraftan
- 00:23:05neden bir an önce daha iyi hale gelmemiz gerektiğini açıklıyor.
- 00:23:10Biz bu gezedendeki, kendi kaderini
- 00:23:12elinde tutan tek türüz.
- 00:23:16Bizi avlayan bir yırtıcı yok,
- 00:23:18fiziksel çevremizin efendisiyiz;
- 00:23:20canlı türlerini normalde yok edebilecek tehditler,
- 00:23:23bizim için tehlike olmaktan çıktı.
- 00:23:26Tek şey -- bizi yok edebilecek tek şey --
- 00:23:31kendi kararlarımız.
- 00:23:33Eğer 10,000 yıl sonra hala burada değilsek, bunun sebebi
- 00:23:37bu hediyeden faydalanamamış olmamızdır
- 00:23:41-- bize 1738'de genç bir Hollandalı tarafından verilen.
- 00:23:44Çünkü gelecekte çekeceğimiz acıları fazlaca küçümseyip
- 00:23:48şimdiki zevklerimizi gözümüzde fazla büyütüyoruz.
- 00:23:52Teşekkürler.
- 00:23:53(Alkışlar)
- 00:24:03Chris Anderson: Çok dikkat çekiciydi.
- 00:24:06Dan Gilbert'a bir kaç soru sormak için vaktimiz var. Bir ve iki.
- 00:24:11Bill Lyell: Bu mekanizma bir yerde
- 00:24:14terörizmin bizi nasıl korkuttuğunu açıklıyor mu sizce,
- 00:24:18ve buna karşı koyabileceğimiz bir yol var mı?
- 00:24:22Dan Gilbert: Aslında yakın zamanda danışmanlık yaptığım
- 00:24:23Anavatan Güvenlik Departmanı'na göre
- 00:24:26Amerikan güvenlik bütçesi sınırları güvenli yapmaya harcanmalıdır.
- 00:24:30Onlara açıklamaya çalıştığım şey, terörizm kavramının
- 00:24:33insanların bir takım olaylara verdiği psikolojik tepki olduğu,
- 00:24:37ve eğer terörizm hakkında endişeleniyorlarsa sormaları gereken sorunun
- 00:24:39teröre neyin yol açtığı ve insanları terörize (korkmak) olmaktan nasıl kurtarabileceğimiz olması gerektiğiydi
- 00:24:42-- şey değil, değil yanlış oldu, ek olarak
- 00:24:45bu konuştuğumuz vahşeti nasıl engelleriz.
- 00:24:48Tabii ki en azından Amerikan medyasının verdiği bu --
- 00:24:54özür dileyerek söylüyorum, bu ham sayılar, bunlar çok küçük olaylar.
- 00:24:59Hepimiz biliyoruz ki, mesela Amerika Birleşik Devletlerinde,
- 00:25:01uçağa binmek yerine -- korktukları için --
- 00:25:05araba sürdüklerinden dolayı ölen insanların sayısı,
- 00:25:079/11'de ölenlerden fazla. Tamam mı?
- 00:25:09Eğer size deseydim ki bir salgın
- 00:25:11önümüzdeki sene 15,000 Amerikalıyı öldürecek,
- 00:25:14eğer bunun grip olduğunu bilmeseydiniz teleşlanırdınız.
- 00:25:17Bunlar küçük çaplı kazalar ve düşünmemiz gereken şey
- 00:25:20üzerlerine çektikleri bu dikkati,
- 00:25:22bu reytingi, almaları gerekiyor mu?
- 00:25:24Şüphesiz bu durum, insanların bu yollarla
- 00:25:27zarar görebilecekleri ihtimalini aşırı abartmalarını sağlayarak
- 00:25:29bizzat bize zarar vermek isteyenlerin eline koz veriyor.
- 00:25:31CA: Dan, bunu biraz daha duymak istiyorum. Yani diyordun ki
- 00:25:33teröre karşı verdiğimiz tepki, yani, bir çeşit zihinsel hata mı?
- 00:25:37Biraz daha bahsetsene.
- 00:25:38DG: Aşırı büyük. Yani, bak,
- 00:25:41Eğer Avustralya yarın yok olsa,
- 00:25:43terrör (dehşet) muhtemelen doğru tepki olurdu.
- 00:25:45Sonuçta bu, çok çok fazla çok hoş insan demek. Diğer yandan,
- 00:25:50bir otobüs patlayıp da 30 kişi ölünce,
- 00:25:53daha fazla insanın ölmesi demek
- 00:25:55aynı ülkede, emniyet kemeri takmadığından dolayı.
- 00:25:58Terör (dehşet) doğru tepki mi?
- 00:25:59CA: Hataya sebep olan nedir? Olayın dramatikliği mi --
- 00:26:03bu kadar görkemli olan?
- 00:26:04Yoksa "yabancılar" tarafından yapılan kasıtlı bir saldırı olması mı?
- 00:26:07Nedir?
- 00:26:08DG: Evet. Bir kaç unsur var ve birçoğunu yakaladın.
- 00:26:11Bir, bizi öldürmeye çalışan bir insan faktörü --
- 00:26:13üzerimize kazara düşen bir ağaç değil.
- 00:26:16İki, bu düşmanlar bize tekrar saldırıp zarar vermeye çalışabilir.
- 00:26:19İnsanlar iyi sebepler yerine sebepsiz yere ölüyor --
- 00:26:22sanki iyi sebep olabilirmiş gibi, ama insanlar bazen olduğunu düşünüyor.
- 00:26:25Yani sonuçta bir çok faklı etmen
- 00:26:27bunu akıl almaz bir olay gibi gösteriyor ama hafife alınmaması gereken
- 00:26:30bir gerçek de var ki gazetelerin satması için içlerinde insanların okumak
- 00:26:34istedikleri şeyler olmasıdır. Yani burada medyanın da rolü büyük.
- 00:26:37Medyanın isteği bu olayların
- 00:26:39olabildiğince dikkat çekici olması.
- 00:26:43CA: Demek istediğim, medeniyetimizin bunu önemsememesi için ne gerekiyor?
- 00:26:49DG: İsrail'e git. Anlıyorsun,
- 00:26:50İsrail'e git. Bir alışveriş merkezi patlar,
- 00:26:52ve sonra herkes üzülür, ve bir buçuk saat sonra --
- 00:26:55en azından ben oradayken, alışveriş merkezinden 50 metre uzaktayken
- 00:26:58patladığında -- otelime geri döndüm
- 00:27:00ve önceden planlanan düğün hala devam ediyordu.
- 00:27:03Ve İsrailli anne şöyle dedi,
- 00:27:04dedi ki, "Düğünlerimizi durdurarak kazanmalarına izin vermeyeceğiz"
- 00:27:08Demek istediğim, bu toplum bunu öğrenmiş --
- 00:27:09ve bunun gibi başkaları da var -- terörle
- 00:27:11yaşamayı öğrenip çok da fazla altüst olmayan,
- 00:27:16nasıl diyeyim, bizim gibi o kadar çok terör saldırısına maruz kalmayanlara göre.
- 00:27:19CA: Peki ama aslında gerçekçi bir korku değil mi,
- 00:27:22bundan korkmamızın sebebi şöyle düşünmemiz olamaz mı:
- 00:27:25Asıl olay daha olmadı.
- 00:27:26DG: Tabii ki. Bu saldırının en kötüsü olduğunu bilseydik ki,
- 00:27:30daha pek çok 30 kişilik otobüs olayları yaşanacak, yaşanabilir --
- 00:27:34bu kadar fazla korkmuyor olabilirdik.
- 00:27:36Şöyle demek istemiyorum -- lütfen, bir yerlerde benden şöyle alıntı yapacaklar
- 00:27:38"Terörizm iyidir ve bu kadar da endişelenmemeliyiz."
- 00:27:42Söylemek istediğim kesinlikle bu değil.
- 00:27:44Demek istediğim, tabii ki, mantıklı olarak,
- 00:27:46olaylar, tehditler hakkındaki, endişelerimizin,
- 00:27:50o tehditlerin büyüklüğüyle orantılı olması gerektiğidir,
- 00:27:53ve ilerideki tehditlerinkilerle de.
- 00:27:55Ve bence terörizmi düşündüğümüzde, öyle değil.
- 00:27:58Ve bugün konuşmacılardan dinlediğimiz birçok konu hakkında --
- 00:28:00tanıdığınız kaç kişi ayağa kalkıp şöyle dedi,
- 00:28:02Yoksulluk! Yoksulluğun bize yaptıklarına inanamıyorum.
- 00:28:06İnsanlar her sabah uyanıyor ve yoksulluk umurlarında değil.
- 00:28:08Manşetlere çıkmıyor; haber olmuyor; çarpıcı değil.
- 00:28:10Silahlar bir yere gitmiyor.
- 00:28:12Demek istediğim Chris, şu sorunlardan birisini çözebilseydin
- 00:28:14hangisini çözerdin? Terörizm mi yoksulluk mu?
- 00:28:16(Gülüşmeler)
- 00:28:20(Alkışlar)
- 00:28:22Bu zor soruydu.
- 00:28:24CA: Bu bir soru değil.
- 00:28:25Yoksulluk, onlarca kat, çok çok daha fazla oranda
- 00:28:29tabii biri bana, işte, nükleer silahlı teröristlerin
- 00:28:32geldiğini göstermediği takdirde.
- 00:28:36Son okuduğum ve duyduklarıma göre
- 00:28:38bunu yapmaları son derece zor.
- 00:28:42Tabii bu olursa, hepimiz aptal durumuna düşeriz,
- 00:28:44ama yoksulluk, yani biraz --
- 00:28:46DG: Bu doğru olsaydı bile, yine de yoksulluktan dolayı daha fazla insan ölüyor.
- 00:28:53CA: Hepimiz bu dramatik saldırılar
- 00:28:54karşısında heyecanlanmak için evrimleştik. Çünkü geçmişte,
- 00:28:57tarih öncesinde, hastalık gibi şeyleri anlamıyorduk
- 00:29:00veya yoksulluğa sebep olan sistemleri falan,
- 00:29:02ve tür olarak bu tip olaylar karşısında üzülerek enerji harcamak
- 00:29:06hiç de mantıklı değildi.
- 00:29:08İnsanlar ölürdü, öyle olsun.
- 00:29:10Ama eğer saldırıya uğrarsan, bunun hakkında bir şeyler yapabilirdin.
- 00:29:12ve biz de bu şekilde tepkiler geliştirdik.
- 00:29:14Olan bu muydu?
- 00:29:15DG: Bildiğin gibi, her şey hakkında evrimsel açıklamalara
- 00:29:18gitmek konusunda en kuşkucu olanlar
- 00:29:20yine evrimsel psikologların kendileridir.
- 00:29:22Benim tahminim, evrimsel geçmişimizde bu kadar
- 00:29:25belirgin bir şey olmadığı. Daha çok, evrimsel bir açıklama
- 00:29:27arıyorsan eğer, diyebilirsin ki
- 00:29:29çoğu organizmalar neo-fobiktir -- yani yeni ve farklı
- 00:29:33şeylerden biraz korkarlar.
- 00:29:34Bunun için iyi bir sebep de vardır,
- 00:29:36çünkü bildik şeyler seni yememiştir, değil mi?
- 00:29:37Daha önce gördüğün bir hayvanı gördüğünde,
- 00:29:40onun bir yırtıcı olma ihtimali hiç görmediğin hayvana göre azdır.
- 00:29:43Yani, bir okul otobüsü havaya uçtuğunda ve bunu daha önce görmediysek,
- 00:29:46yeni ve değişik olana karşı olan genel eğilimimiz
- 00:29:48harekete geçer.
- 00:29:53Bunun, senin bahsettiğin kadar belirgin bir mekanizma
- 00:29:55olduğunu sanmıyorum, ama belki altta yatan daha temel bir tanesi olabilir.
- 00:30:01Jay Walker: Bilirsin, ekonomistler çok sevdiği bir şey varsa
- 00:30:06o da piyango bileti alan insanların aptallığıdır. Ama sanırım
- 00:30:10sen de o insanları suçladığın hatanın aynısını yapıyorsun,
- 00:30:13yani değerlendirme hatası.
- 00:30:14Biliyorum, çünkü son yıllarda
- 00:30:15neredeyse 1,000 piyango oynayan kişiyle röportaj yaptım.
- 00:30:17Anlaşılan o ki, piyango bileti almanın değeri kazanmak değil.
- 00:30:21Bu senin düşündüğün şey, değil mi?
- 00:30:23Ortalama bir piyango oyuncusu yılda yaklaşık 150 bilet alır,
- 00:30:26yani kaybedeceğini kesinlikle bilir,
- 00:30:30ama yine de yılda 150 bilet alır. Peki neden?
- 00:30:33Bunun sebebi aptal olması değil.
- 00:30:37Asıl sebep, kazanma beklentisinin olması
- 00:30:40beyinde serotonin salgılanmasını ve iyi hissetmesini sağlar.
- 00:30:44Taa ki çekiliş sonunda kaybedene kadar.
- 00:30:46Ya da diğer bir değişle, yatırılan her dolar için
- 00:30:49parayı sokağa atmaya göre çok daha iyi hissedebilirsin,
- 00:30:52sokağa atarak pek de iyi hissetmezsin.
- 00:30:55İşte, ekonomistlere göre --
- 00:30:57(Alkışlar)
- 00:31:00-- ekonomistler dünyayı kendi
- 00:31:01gözlükleriyle görmeye yatkındır, yani:
- 00:31:03bunlar sadece bir avuç aptal insan.
- 00:31:05Sonuç olarak, birçok insan ekonomistlere aptal muamelesi yapar.
- 00:31:09Temel olarak, aya gidebilmemizin sebebi,
- 00:31:12ekonomistleri dinlememiş olmamız. Çok teşekkürler.
- 00:31:15(Alkışlar)
- 00:31:20DG: Yani, hayır, çok güzel bir nokta. Burada bakılması gereken,
- 00:31:23kazanma beklentisinin verdiği mutluluk acaba
- 00:31:27çekilişten bir gün sonraki hayal kırıklığına eşit mi? Çünkü hatırlayın,
- 00:31:30piyango bileti almayanlar, sonraki günde kendilerini kötü hissetmediler,
- 00:31:33çekiliş sırasında harika hissetmemiş olsalar bile.
- 00:31:35İnsanların kazanmayacaklarını bildikleri kısmına ise katılmıyorum.
- 00:31:37Bence uzak bir ihtimal olduğunu ancak olabileceğini düşünüyorlar,
- 00:31:40bu sebeple bunu, parayı sokağa atmaya tercih ediyorlar.
- 00:31:43Ama demek istediğini anlıyorum: piyango bileti
- 00:31:46almak için kazanmaktan başka sebepler olabilir.
- 00:31:50Peki, bence ekonomistleri dinlememek için birçok iyi sebep var.
- 00:31:53Bu onlardan birisi değil, bence, ama başka birçoğu var.
- 00:31:56CA: Son soru.
- 00:31:58Aubrey de Grey: Adım Aubrey de Grey, Cambridge'denim.
- 00:32:01Ben, diğer hepsinden daha çok insanı öldüren şey üzerine çalışıyorum --
- 00:32:05yaşlanma üzerine çalışıyorum -- ve bu konuda bir şeyler yapmak istiyorum,
- 00:32:07yarın hepimizin dinleyeceği gibi.
- 00:32:08Söylediklerinizi çok iyi anlıyorum,
- 00:32:11çünkü bana göre sorun şu;
- 00:32:13insanlar yaşlanmak konusuna ilgi göstermiyorlar çünkü
- 00:32:16yaşlılık sizi öldürmek üzereyken, kansere
- 00:32:19veya kalp hastalığına veya başka bir şeye benziyor. Tavsiyeniz var mı?
- 00:32:22(Gülüşmeler)
- 00:32:25DG: Senin için mi onlar için mi?
- 00:32:26AdG: Onları ikna etmek için.
- 00:32:27DG: Ah, sana, onları ikna etmen için.
- 00:32:29İnsanları ileri görüşlü yapamak inanılmaz derecede zordur.
- 00:32:32Ama psikologların deneyip de sonuç aldığı tek şey,
- 00:32:36insanları geleceği daha canlı hayal etmesini sağlamak.
- 00:32:39Uzak ve yakın gelecek hakkında karar verirken
- 00:32:42yaşadığımız bir sıkıntı, yakın geleceği uzağa göre
- 00:32:45çok daha canlı hayal edebiliriz.
- 00:32:47İnsanların yakın ve uzak geleceklerinin zihinsel gösterimlerine
- 00:32:51koydukları detay seviyesini eşitleyebildiğin ölçüde
- 00:32:53insanları her ikisi hakkında da
- 00:32:55aynı şekilde karar vermeye yönlendirebilirsin.
- 00:32:57Yani, 65 yaşına geldiğinde fazladan bir 100,000 dolar ister misin sorusu,
- 00:33:02şundan çok daha farklıdır,
- 00:33:0365'ine geldiğinde kim olacağını hayal et: hayatta mısın,
- 00:33:07nasıl görünüyorsun, ne kadar saçın var,
- 00:33:09kiminle berabersin.
- 00:33:10Bu hayali senaryodaki tüm detayları tamamlayınca,
- 00:33:13birdenbire para biriktirmenin önemli olabileceğini hissederiz ki
- 00:33:15o yaşlı adamın bir emeklilik parası olsun.
- 00:33:18Ama bunlar uç noktalardaki numaralar.
- 00:33:20Bence sen genel olarak çok temel bir insan özelliği ile karşı karşıyasın,
- 00:33:23yani "Şimdi buradayım,
- 00:33:25ve şu an sonrasından çok daha önemli."
- 00:33:28CA: Dan, teşekkürler. Sayın dinleyiciler,
- 00:33:30bu harika bir oturum oldu. Teşekkürler.
- 00:33:31(Alkışlar)
- karar verme
- Bernoulli
- piyango
- olasılık
- değer tahmin
- karşılaştırma
- istatistik
- psikoloji
- ekonomi
- risk değerlendirme